Giriş
(14)

Insanlar nasıl bu kadar kolay ateist olabiliyor?

sanguine
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu biraz önce burda bi başlık görünce o da tetikledi. Ben musluman bir bireyim ama bu bir din ya da İslam güzelleme postu değil. Aklımdaki şeyin herhangi bir inançla da alakası yok aslındaBen yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisil
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu biraz önce burda bi başlık görünce o da tetikledi. Ben musluman bir bireyim ama bu bir din ya da İslam güzelleme postu değil. Aklımdaki şeyin herhangi bir inançla da alakası yok aslında

Ben yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisilmadi din konusunda, babam ramazan haric alkol kullanırdı, annem kapalı olmasa da namaz kılmaya çalışır dönem dönem. Bense inanç konusunu daha içimde yaşadım hala da öyle. Zamanla ibadet kısmından neredeyse tamamen uzaklaştım, dışarıdan inançsızlık olarak görünse de temelde tembellik tamamen.

Yaratıcı inancım hep oldu hala da var. Durum şu ki özellikle babam öldükten sonra ben aşırı derecede ölümden, ölüm sonrasının belirsizliğinden ve hiçlikten çok korkar oldum. Halbuki babamla aramız daima çok kötüydü. Ama onu özlüyorum, öldükten sonra dünyanın bitmedigini, onun hala yaşadığını görmek istiyorum.

Birkaç ayda bir çok depresif rüyalar görüyorum, ilk zamanlar hep babamın ölümünü tekrar tekrar görürdüm, rüya başında canli olurdu, ben gerçekten yaşıyor hissederdim, rüya sonunda ölürdü ve ilk seferki gibi derinden bunu hissederdim
Neyse ki bu eskisi kadar sık olmuyor. Şimdi kendi ölümümu veya ölüme yaklastigim anları görüyorum. O mutlak yalnızlık, hiçlik, belirsizlik, karanlık beni çok ama çok yoruyor, bazen uyandığımda çok zor kendime geliyorum. Eşyaların, yakinlarimin, ailemin, kedimin yıllar sonra artık olmayacağı anları görüyorum. Kedimden önce öldugumu görüyorum. Çok basit bir şey, mesela çok abartı da gelebilir, bir milyar yıl sonrasını hayal ediyorum.

Ölüm bu kadar ağır, kalıcı bir vakayken, benim açıkçası delirmememin sebebi mutlak iyi bir yaratıcıya inanıyor olmam. Yoksa ben ölüm olayını kaldiramazdim. Her şeyin geçici ve boş olma ihtimali bana çok ağır geliyor. Inancli olduğum icin ihtimal olarak kabul ediyorum elbette. Inandığım dinin gereği gibi yaşamıyor olsam hatta günah kabul edilen davranışları alışkanlık haline getiren bir yaşam tarzım olsa da bu beni inanmaktan alikoymuyor. "Öbür dünya" olarak cennet duslemiyorum bu arada yani ajandamda cennet gibi bir utopyada yaşayabilmek için inançlı olmak yok. Belki reenkarnasyon, belki paralel evren, belki başka bir konsept, ama bir şekilde hayatlarımızın boşa gitmedigi ve ölüm sonrasına aktarilabildigi ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.

Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. Yaratıcının varlığına gölge düşürmuyor benim icin en azından, diğer her şey teferruat gibi geliyor. Çünkü mutlak iyi yaratıcı düşüncesi beni çok rahatlatıyor. Böyle olmasindan memnunum ve değişmeye niyetim yok. Bilim ölüm sonrasina ilişkin yaratici kaynaklı olmayan bir veriye ulaşsa bile. Her türlü bir yaratici olmak zorunda inancındayım.

Merak ettiğim, herhangi bir yaratıcıya inanmayan insanlar bunlari başa çıkılması gereken bir şey olarak görmüyorlar mı? Ya da bakış açınız nasıl?
0
sanguine
(11.04.21)
Armağan Çağlayan’ın programına bir hayat kadını konuk olmuştu. Şöyle bir cümle kuemuştu: Ben hep Allah’a inanıyordum ama ben 9 yaşındayken amcam bana tecavüz ederken Allah neredeydi?

Bir insan böyle ateist olabiliyor işte.

Öte yandan ben babam ölünce kendimi öldürmeye kalkıp akıl hastanelerinde yatarken halam “ Allah sevdiği kulu olduğu için abimi yanına aldı.” Diyip acısını hafifletebiliyor. Sanırım inanç böyle zamanlarda insanın tutunacağı tek dal oluyor. İnanmayınca başa çıkmak çok zor.

Eşim inançlı bir insan. Buranın ahir zaman olduğunu, burada yaşadığımız kötü şeylere karşılık ahirette ödüllendirileceğimize inanıyor. Kötü bir şey yaşadığımızda o “ vardıe bir hayır” diyor. Ben ise küfürler edip saydırıyorum.
0
suicides underground
(11.04.21)
dindar ailede büyüdüm. annem dünya tatlısı iyi bir insandır, babam ise görünüşte modern fakat esasında maalesef bazı konularda fazlasıyla bağnaz biridir. yine de asla şiddet yanlısı bir adam değil. ben buna rağmen niyeyse ışid militanı gibiydim çocukken, çok vahşi ve negatif fikirlerim vardı. 12'nci yaşıma bastığımda beş vakit namaza başlamıştım örneğin. kimsenin benden böyle bir talebi yoktu ama ben çok mutlu ve gururlu hissediyordum.

yanlış olmasın ama sadece üç sene sonra mı ne ateisttim. hiç kolay değildi. doğru bildiğin, inandığın her şeyin yanlış olduğunu düşünmeye başlıyorsun... çok zor. gecelerce ağladığımı hatırlıyorum. aradan geçen yıllarda internette sürtmeye başlamış, üstüne "abiler" ortamlarında bulununca dinden acayip soğumuştum ben. hayatımda din istemiyordum, inancımı sorgulamaya başlamıştım ama "nasıl ya, ulan allah olmasa bu kadar adaletsizlik, ölümden sonrası vs. ne olacak?" diye deliriyordum. çok ciddi bir kriz yaşamıştım kendi içimde. dindar çevrede büyüdüğüm için ayrıca zor olmuştu. o insanların içinde, belli bir kültürle büyümüşsün. tamamen inançsızlık bunlardan da tümüyle kopuş demek, sevdiklerinle bile ister istemez arana bazı konularda mesafe girmesi demek.

zamanla oturdu. ölüm, adaletsizlik gibi konuları aşabilmiş değilim. canımı çok yakıyor ama sonuçta yaratıcıya inanmıyorum işte, ne oluyorsa oluyor, benim yapabileceğim bir şey yok diye düşünüyorum. üzüldüğümle kalıyorum. "ölüm çok zor, bununla baş edebilmek için sonsuzluk hayal edeyim" demenin manası var mı? olduğuna inanmıyorum. "keşke olsa" diyorum bazen ama aklım inanmıyor sonuç olarak.

olmasını istediğim şeyle olduğuna inandığım şey farklı. ben de tabii ki adalet olsun, sevdiklerimizle ikinci bir şans elde edip sonsuza dek mutlu yaşayalım isterim ama öyle bir şey olduğuna inanmıyorum. bu üzüntüyle, mutsuzlukla değişecek bir şey değil. trafik kazasında kolunu kaybeden, bu yüzden çok üzülen birisi kolunun tekrar çıkacağına inanır mı mesela? böyle bir şeyin makul olduğunu düşünür mü? o hesap. "keşke olsa" diye düşünüyorum ama olmayacağını biliyorum, benim için öyle bir ihtimal yok.
0
der meister
(11.04.21)
Ben inançsız biriyim

"Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. "

Demeni anlıyorum, bunlar bana yetiyor çok da sorgulamıyorum deyip böyle bir hayat yaşayabilirsin, bazıları da bunlara takılıp sorguluyor bu yönde bir inanç ya da inançsızlık içinde bir hayat sürüyorlar
0
freebird5406_2
(11.04.21)
inandığımız din kültürümüzle ilgili. ben şöyle düşünüyorum; ormanda doğup büyüseydim islam diye bir şeyin i'sinden haberim olmayacaktı. bana doğal olan inançsızlık gibi geliyor.

dünyada sayısız din var. hangisine inanacağımı bilmiyorum. hepsini öğrenmem mümkün değil ki.

senin için inanmak, bir şeylerle başa çıkma yöntemi olmuş gibi. benim için öyle değil. bunu nasıl aştığıma gelirsek, sanırım bilimle çok haşır neşir olmak gerekiyor. evrende ne kadar ufak bir şey olduğunu fark ettiğinde, insana ve dünyaya dair yüklediğin anlamlar değişmeye başlıyor. ama gerçek bir farkındalıktan bahsediyorum, yoksa lafta herkes farkında evrenin büyüklüğünü :)
0
nathanieltroy
(11.04.21)
> ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.

Üzgünüm ama inancınıza göre tüm bu kötülüğü, adaletsizliği orkestre eden bir yaratıcı var. Mutlak güçlü ve olmuş ve olacak her şeyin kontrolüne sahip ise, burada acı çekenlerin acı çekmesini istiyor. Burada acı çektirenleri, acı çektirmeleri için yaratmış ve kendi yaptırdığı şeyler için sonrasında cezalandıracak.


Çelişkilere takılmamanız da tuhaf geliyor ama sizi sorgulamayacağım konumuz o değil. Agnostiğim ben, başka hiçbir inancı mantığım kabul etmezdi. Elimizde yeterince data yok ama mutlak güçlü ve iyi niyetli bir yaratıcının olmadığını bilecek kadar kanıt var.
0
aguen
(11.04.21)
insanlar bir gün uyanınca ateist olmaya karar vermiyorlar, bir şeyler oluyor etraflarında, bu okuma da olur, sohbetde olur başına gelen kötü bişiyde olur iyi bişiyde olur ama bişiyler olmaktadır.

yani kimse bir gün uyanınca karar vermiyor, herkesin ayrı ayrı kendine ait süreçleri var.

ölüm bu kadar ağır diye başladığın paragraf senin için inanma ihtiyacını oluştururken benim için ise iyiki inançlı biri değilim dedirtiyor. yine herkesin bir olayı kendi içlerinde nasıl yaşadığı da değişiyor. aynı olayı aynı anda yaşayan (diğelim araçta iki kişi var ve kaza yaptılar) biri inançlı olurken diğeri ateizme yönelebiliyor. her ne kadar bu olay ayrım noktası olarak gözükse de kişiler için anlamları farklı.
0
selam
(11.04.21)
geçen yıl covid türkiye'de gündem dahi değilken korkmaya başladım, ciddi ciddi öleceğimi düşünüyordum. 30'a yaklaşıyorum ama çocukluktan beri inancım olmamasına rağmen ilk defa ölümü düşündüğümü farkettim ve gerçekten başa çıkmak çok zor. covid'e kadar sanki ölüm denen şey çok uzak bir gelecekte olacaktı, düşünmeye değer değildi. bir anda ölüm yaklaştığında çok savunmasız hissettim, deliksiz uyumaya alışkınken her gece uyanır oldum.

covid korkum 3-4 ayda geçti ama o zamandan beri yaşlılık ve ölüm fikrini aklımdan çıkaramıyorum. yaşlı birini görünce aşırı üzülüyorum, yaşayacak ortalama kaç yılı kalmış onu düşünüyorum vs. seinfeld'de bir sahne vardı, george 85 yaşında bir adamla konuşuyordu ve "nasıl çıldırmıyorsun ölmekten korkmuyorsun, ben bu yaşımda kafayı yiyorum nasıl bu kadar rahat olabilirsin" falan diyordu, öyle hissediyorum birebir. www.youtube.com

bir inanca sahip olmayı isterdim, her şey daha kolay olurdu ama benim için olanaksız, o yüzden başa çıkmak zorundayım. ilerleme kaydetmeye de başladım aslında. milyarlarca yıllık evrende, dünyada rastgele aşırı evrimleşmiş bir türün üyesiyim, 70-80 yıl yaşayıp öleceğim. doğmadan önce nasılsam, öldükten sonra da öyle olacağım. fazla kurcalayıp bu 70-80 yılı kendime zehir etmenin anlamı yok. çünkü bu işin bir çözümü yok. çözüm olmadığı için dinler halen bu kadar yaygın. çözüm olmadığı için benim sana önerim boşver, inançsız olmak için zorlama. günlük yaşantıya etki etmeyen, yalnızca ölüm sonrası belirsizlikten kurtaran inanç bana kalırsa faydalı.
0
signore
(11.04.21)
kimse için kolay olduğunu sanmıyorum açıkçası. ama asıl zor olan inkar içinde yaşayıp çocuk yaşta aklımıza yerleştirilmiş korkuların hayatımıza yön vermesine izin vermek. ateist olduğumu anladığım zaman sadece "kaybettiğim" yıllarım için üzülmüştüm.

çok küçük yaşta babamı kaybettim ve onu tekrar görme fikri dilimle söylesem de aklımla ikna olmadım bir şeydi. bir taraftan da dindar ve dini konularda tatlı sert bir şekilde baskı yapan bir ailenin üyesi olmanın getirdiği yerleşmiş ve sorgulanamaz davranış ve inançlar vardı. babamı tekrar göremeyeceğime de kılmadığım namazlar ve örtmediğim başım yüzünden cehennemde yanacağıma da aynı anda inanabiliyordum ve bana göre bu arada kalma durumu çok daha yorucu.

evrimle, fizikle ve tarihle biraz içli dışlı olunca aradığım cevapları buldum ve artık çok huzurluyum.

var oluşumuza bakışım da gözlemci olduğumuz yönünde. sonsuz ve kaotik bir evrenin içindeki inanılmaz küçük canlılar olarak 70-80 yıllık, adeta komik uzunluktaki ömrümüzde, etrafımıza bakıp gördüklerimizle ilgili sorular soracak kadar zeki olmamız bence sürecin anlamlı bir parçası olduğumuz anlamına gelmiyor; sadece şaşkınlıkla, bazen hayranlıkla ve merakla seyrediyoruz.
0
confusedyus
(11.04.21)
dinler için antroposentrik diyebiliriz. yani evrenin merkezinde insanın olduğu görüşüne dayalılar. halbuki evrenin sonsuzluğuna baktığımızda insan denen canlının çok önemsiz bir varlık olduğunu fark ediyoruz. evreni geç, kendi gezegenimizdeki bile diğer tüm canlıları yok sayarak tanrının dünyayı ve evreni insan için yarattığını düşünmek bana mantıksız geliyor. bu meseleye gelene kadar zaten evrim diye bir şey var üstelik. ama siz çelişkileri kafama takmıyorum demişsiniz zaten.

boşluk duygusu, dünyanın geçiciliği için de şunu söyleyebilirim: dünyanın ya da hayatımızın geçici olduğuna inanmak iyi bir şey değil aslında. hem bizim için, hem de toplum için. dünyanın geçici olduğuna inandığın için yaşarken istediğin şeyleri yapmıyorsun, kötülükleri sineye çekiyorsun (öteki tarafta cezalandırılacak nasılsa düşüncesiyle), bir şeyleri düzeltmeye çabalamıyorsun. bu dünyanın tek gerçeklik olduğunu kavradığında ise kendi anlamını yaratma şansın ortaya çıkıyor. elimizdeki dünyanın tek dünya olduğunu fark edip onu iyiye götürmek için çaba sarfetmek isteyebiliyorsun mesela, böylece de hayatın bir anlam bulmuş oluyor.

elbette inançsız insanlar (ben mesela) ölüm ve boşluk duygusunun etkisiyle zaman zaman depresyona giriyorlar. ben de düşünüyorum ölümü. ama bunun doğanın bir gerçeği olduğunu kabullenmeye çalışıyorum. bu noktada da bir savunma mekanizası, araç olarak kendime yaşama amacı bulmaya çalışıyorum. bunu elinden kaçırdığın an depresyona girme olasılığın yüksek. bazı insanlar ise hiç düşünmüyor, sadece anı yaşıyor, hayattan keyif almaya çalışıyor. ben öyle olamıyorum.
0
isabella was a ginger
(11.04.21)
Ben bu kavramların artık olmadığını kabul ettiğimde çok rahatladım. Ölümle ilgili bir derdim yok. Evrende belli bir zaman aralığında gelip gidecek varlıklarız. Öncesi ve sonrası simsiyah yokluk. Zaten hiçbir şeyin farkında olmayacağım. Benim için ölümden sonra hayat olması daha korkunç. Hiç ölememek demek. Sonsuza kadar yaşamayı asla istemiyorum. Zamanım geldiğinde gitmem lazım.

Adalet konusunda zaten dünyanın adaletli olduğunu düşünmüyorum, adaletli olması gerektiğine inanmıyorum. Bu konuda başa çıkmaya çalıştığım bir nokta olmadı ama sizi anlıyorum. Annemle din konusunda konuşurken, herhangi bir yaratıcı olduğuna inanmazsam, bazı şeyleri yaratıcıya havale edip öbür dünyada çözebileceğime inanmazsam ben deliririm yaşayamam demişti. Biraz da içsel rahatlatma sağlıyor. Bana da dinlere inanmasan da bari karma gibi şeylere inan kafan rahat etsin diyordu ama yok ona da inanamıyorum.
0
jazzabel
(12.04.21)
Aslında çok basit, sen inanmak istiyorsun. Bir yaratıcının olması fikri seni rahatlatıyor. Allahın olmadığı kanıtlansa bu sefer de budaya taparsın muhtemelen. Bu kötü bir şey olmak zorunda değil, insanlığın doğasında olduğunu düşünüyorum ben. Ama sen de söylüyorsun, dinin çelişkili tutumu seni içindeki inanma güdüsünden alıkoymuyor. Anlattığına göre konunun Müslümanlıkla da alakası yok sanırım, ibadet ve kapanma konularına da uzakmışsın zaten. Demek ki inanmaya ihtiyacın var.

Ateistler ise içlerindeki inanma güdüsüyle başa çıkabilmiş insanlar oluyor genelde. Ya bunu görmezden gelip üzerine düşünmüyorlar(senin yaptığın gibi) ya da enine boyuna düşünüp olmadığına ikna oluyorlar.
0
Jux
(12.04.21)
Ölünce tamamen her şeyin bitmesi fikri beni korkutmuyor çünkü o kadar önemli görmüyorum kendimi. Çok uzun bir hikayenin bir harfinin bir kenarıyım anca, ölsem nolur ölmesem nolur?

Ama işte öbür dünya var, öbür dünyada cezasını çeker, öbür dünyada sınanır diye bu dünyada o kadar çok kişinin kötülüklerinin yanlarına kar kalması, asıl öbür dünya inancına nasıl bağlanabiliyor insanlar diye düşündürüyor.

Ayrıca öbür dünya var, ölümden sonra hesap var diye iyi olan kişilere de mesafeli yaklaşırım. Korkudan iyi davranmak çok tehlikeli bir şey bence.
0
whoosie
(12.04.21)
Soruyu gece görünce uzun uzun yazmaya üşendim, şimdi biraz yazayım. İnsanlar o kadar kolay ateist olmuyor bence. Eğer az ya da çok inançlı bir aileye doğduysanız ateist olmamak, büyürken öğrendiğiniz inanç sistemini sorgulamamak daha kolay. Ölen sevdiklerine bir gün kavuşacağına, bir gün bütün iyilerin-kötülerin adaleti bulacağına, koruyan kollayan yaratıcıya... inanmak daha kolay.

Sizin yaşadıklarınıza benzeyen şeyler yaşadım. Annemi kaybedeli 1,5 sene oldu, sık sık rüyamda görüyorum, bazen hayatta, bazen değil, bazen ölmüş ama bir yanlışlık olmuş da geri gelmiş. Ama sığınacağım bir inanç yok. Cenazeden sonra insanlar "huzura erdi, allah yanına aldı, biz de yanına gideceğiz, kavuşacağız, sen bol bol dua et" gibi *teselli* sözleri söylerken içimden çok sinirleniyordum çünkü bir yandan bu söylenenlerin benim için hiçbir anlamı yok, bir yandan da o inanca sahip olmalarını kıskandım çünkü sevdikleri birini kaybettiklerinde güç alabilecekleri (bende olmayan) bir şey var. Ama yok işte, bazı şeyleri kolaylaştırır belki diye "inanayım ben de" diyemiyorsun.

İnsan merkezli düşünme açıklamasına da katılıyorum epey. Evrenin merkezinde değiliz, varlığımızın bizden başka kimse için önemi yok. Bunu kabul edince hayat daha kolay.
0
kobuzchu kiz
(12.04.21)
Direk basliktaki soruya cevap degil ama default olanin inancli olmak gerektigi dusuncesi de nereden geliyor?
0
turkuaz
(12.04.21)
(25)

İnancınızı nasıl kaybettiniz?

isabella was a ginger
Dini inançtan bahsediyorum. Aslında daha çok bu süreçteki psikoloji ilgimi çekiyor. Çünkü cennete ve sonsuza kadar var olacağına inanırken bir anda öldükten sonra yok olacağını idrak ediyorsun, büyük bir yıkım olmalı. Ne hissetmiştiniz?Ben böyle bir süreçten hiç geçmedim çünkü ateist olarak büyütüld
Dini inançtan bahsediyorum. Aslında daha çok bu süreçteki psikoloji ilgimi çekiyor. Çünkü cennete ve sonsuza kadar var olacağına inanırken bir anda öldükten sonra yok olacağını idrak ediyorsun, büyük bir yıkım olmalı. Ne hissetmiştiniz?

Ben böyle bir süreçten hiç geçmedim çünkü ateist olarak büyütüldüm. Ailem, özellikle babam bilimle ilgili olduğu için her şeyi bana açıklardı. Hiç şüphe ettiğimi hatırlamıyorum. Sadece okula başladığımda "allah" diye bir şey olduğunu sınıf arkadaşlarımdan öğrenmiştim (o zamana kadar hiç duymamıştım ailemizdeki ve çevremizdeki herkes dinsiz olduğu için) ve kafam karışmıştı bir süre. Daha sonrasında babam uzun uzun konuşmuştu benle.
0
isabella was a ginger
(11.04.21)
Alevi bir ailede büyüdüğüm için zor olmadı, 11-12 yaşlarında net olarak karar verdiğimi hatırlıyorum.
0
signore
(11.04.21)
dindar sayılabilecek bir aileden geliyorum. çocukluğumdan beri araştırmaya ve okumaya meraklı bir tip oldum. lise dönemlerinde sorgulamaya başladım, islamiyette kendimce çelişkiler, manasızlıklar ve adaletsizlikler gördüm. aslında sarsıcı olmadı, daha çok düşüncelerimi açıklama ve düşüncelerime uygun yaşamakta sıkıntı oldu. yine de "ya islamiyet doğruysa, ya ben yoldan çıkmışsam" tarzı düşünceler ara sıra olmuyor değil.

bir de duyurudaki kişilerin genel olarak dindar sayılabilecek bir aileleri/çevreleri yok yani burada büyük bir yıkım göremezsiniz, çok dindar olup da dönen binde birdir yani. çoğu ortalama müslüman.
0
candide
(11.04.21)
tasarlanan kurgu çok küçük yaşlarımdan beri kafamda oturmuyordu, peygamberliğin dünyanın en eski mesleklerinden birisi olduğuna dair okuduklarım çok tutarlı gelmişti.
tesadüf bir yakınımın evinde incil gördüm ve yarım saat kadar okudum çok mantıksız geldi. sonra gidip incil ile kur'an satın aldım. okuduktan sonra hiç şaşırmadım tutarsız olmalarına. yaş 16 o zaman. amerikadayken de yahudi bir çevre oldu iş ortamında. oradan merak sarıp ara ara tevrat okudum. gene aynı bomboş bir içerikle karşılaştım.

aslında benim kadar bunları okumak bile zaman kaybı ciddi anlamda. dünyaya zerre kadar katkı sağlayıp, insanlığa faydası olan insanlara bakmanız bile fazlasıyla yeterli. din ile uğraşıp, din satanlarında yaptıkları ortada zaten.
0
ada meltemi
(11.04.21)
Bunun dediğiniz gibi "bir anda" olduğunu pek sanmıyorum.

Tatlı su müslümanı bir ailede büyüdüm, ramazanda oruç, bayram namazı falan, bir tek babannem sürekli kuran okurdu ve dinle kafayı bozmuştu. Yazları bütün sokak arkadaşlarım gidiyor diye ben de kuran kursuna gittim, zerre kafam almadı. Bir ara kuran meali okumaya çalıştım, onu da kafam almadı, bitiremedim. Bu arada önce bilimkurgu, sonra pozitif bilim kitapları girdi hayatıma, "aha bak bu mantıklı" dedim. Ama çocukken bile, "uyumadan önce dua et" mevzusu falan asla kafama yatmıyordu, hiçbir zaman dine yatkın olmadım bence.

İran'da doğup büyüyen, hafız/imam olan, sonradan ateist olan bir tanıdığım var, bu mevzuları biraz konuşmuştuk. Keşke onunla sohbet edebilseydiniz bu konuda, o kadar kapalı bir inanç sisteminde büyüyüp ateizme ulaşma süreci cidden çok ilginç.
0
kobuzchu kiz
(11.04.21)
Cevabım silinmiş.

“Dindar bir ailede, tüm ibadetleri yerine getirerek büyütüldüm. Uzun uzun bahsetmeyeceğim ama en az bir yıl arafta kalmıştım. İnancımı terk etmek hiç kolay olmadı.”

Mantık yönü ağır basan bir insan olmama rağmen inancımı sorgulamaya başlamam vicdani yönden oldu. Arafta kaldığım süre boyunca ise akıl ve mantığa uyan kanıtlar edindiğim için inancımı terk edebildim.
0
ruhen hastayim ben
(11.04.21)
ateist baba - annesinin etkisinde kaldığı için inanan anne ortamında büyüdüm. ananem onda kaldığım zamanlar bana dua öğretirdi, babam farkettiği zaman çok kızardı fln. babam sayesinde senin anlattığına benzer yetiştirildim. babam tam pozitif bilim insanıydı ve her şeyi açıklardı bana. 17 yaşında babamı kaybedene kadar allah'ın varlığından başka bir inancım yoktu. babamla birlikte o inancı da kaybettim.
0
pati
(11.04.21)
Dini cemaatlerin nasıl çıkar amaçlı suç örgütü olduklarını gördükten sonra.
Fetö öncesi oluyor kendi adıma.
0
neymis
(11.04.21)
ben yobaz olmayan ama müslüman bir ailede büyüdüm.

çok net kırılma anları hatırlamıyorum, bende yavaşça oldu.
ama liseyi bitirdiğimde din dosyasını kapatıp yakmıştım, bunu iyi hatırlıyorum.

zaten hemen sonrasında da çok zor günler, hatta yıllar geçirdim ve bana sürekli tatlı dille, ısrarla telkin edilmesine rağmen bir kere bile aklımdan dinden medet ummayı geçirmedim. tersine acı çektikçe dinden tiksintim daha da koyulaştı.

ben galiba ölüm gerçeğiyle gereğinden erken bir şekilde kendi başıma yüzleşmiştim. çocukken geceleri sürekli ölümü ve sonsuz hayatı düşündüğüm bir dönem oldu. gece uyku vakti çok yüksek konsantrasyonla bu konulara takılıp işin içinden çıkamıyordum bir türlü. başka çocuklar da da böyle bir "karanlık dönem" yaşıyor mu bilmiyorum. vardır belki de ama kimseden duymadım.

işte dinlerin de bu tür cevapsız sorulara bir cevap olarak üretildiğini düşünüyorum. yani kişinin korkunç derecede saçma ama rahatlatıcı bir şeye inanmak mı yoksa daha acı verici de olsa gerçeği seçmek mi noktasında yapacağı tercihe kalıyor iş. yoksa ben genç bir insanın 2021 yılında ciddi ciddi müslüman olabileceğine inanmıyorum. yani inanasım gelmiyor. tamam hepimizin hayatı türlü saçmalıkla dolu, hiçbirimiz gödel, wittgenstein değiliz (onların hayat bile delilik doludur zaten ki gödel sıyırmıştı mesela) ama bu kadar da değil ya. buna kalpten inanabilen bir insana saygı gösteremiyorum artık.

her neyse biraz dağınık oldu ama böyle.
0
filteria
(11.04.21)
18-19 yaşımdayken an american crime filmini izleyip, üzerine okuyup konuştuktan sonra oldu.
0
perloneth
(11.04.21)
diyanetin açıklamaları gayet yeterli bence.
0
duyurukullanıcısı
(11.04.21)
Tanıdığım en iyi ve en dürüst ve üstelik iyi bir müslüman insan olan amcam 12 yaşında oğlunu toprağa verdiğinde.. birkaç sene sonra da canlı yayında bir sürü insanın gözü önünde kurtarılamadan denizde boğularak öldüğünde..
Tecavüzcüler katiller yüz yaşına kadar yaşarken benim nahif, dünyanın derdini kendine dert eden babam 52 yaşında acılar içinde öldüğünde..

Her şeye olan inancımı kaybettim..

Fakat bunlar olduktan 5 yıl sonra imkansız olduğunu bile bile çok istedim ve bebek bekliyorum. İnancım geri geliyor.
0
suicides underground
(11.04.21)
Ben de bu surecten gectim diyemem. Ateist olarak buyutulmedim hatta hevesliydim oruc tutayim, cevsen takayim namaz nasil kilinir falan. Neyse, 4. Sinifa gittigim yaslarda bu nasil is lan olmaz oglum oyle sey demeye baslamistim kisa surede de mantigim ustun geldi hic sancili bir surec olmadi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.04.21)
üniversitedeki arkadaşlarım ve bu konudaki uzun sohbetler sayesinde yavaş yavaş dinden uzaklaştım.
0
roket adam
(11.04.21)
Bayağı dindar ve cemaatçi olan akrabaların içinde büyüdüm. Babam nurcular diye bilinen cemaatin (fetullaçılardan farklı) bayağı tanınan bilinen bir insanı istanbul üni islam enstitüsü mezunu olduğu için Arapça okur yazarlığı olan birisiydi. Hem anne tarafımın bir kısmı hem de baba tarafı 5 vakit namaz kılan, cemaat ayağı olan bir akraba güruhu. Üniversitede tanıştığım komünist sınıf arkadaşlarımın o zamana kadar bana öğretilmiş “herşey kuranda yazıyor” “kalem varsa onu yapan da vardır” minvalindeki saçma şeyleri yerle yeksan eden konuşmalarımızın ardından beni araştırmaya sevk ettiler. O zamanlar bir forum sitesinde “seksi şeytan” gibi bir nicke sahip yazarın hadislerle bir ilahiyat mezunu adamı harcaması, ateistler bilgiyle tokatlayabilir, bunlar hiç de bomboş adamlar değiller aksine bu ilahiyatçılar bu ateistten nasıl cahil olabilirler diye düşündüm. O zamana kadar cemaat içinde gösterilen hatun yahya unsurlarının saçmalıktan ibaret olduğunu, kullanılan fosil resimlerinin olta yemi (üzerinde metal kancayı unutmuşlar) olduğunu gösteren richard dawkins gibi bilim admalarına denk geldim. Daniel dennett isimli felsefecinin dinler tarihi ile ilgili dinleri ayyuka çıkaran videosunu izlemiştim. O zamanlar facebook moda olduğu için ateist-müslüman gruplarına dahil oldum. Ya allah varsa fikri tutarsız geldiği anda da her şeyi terkedip ateist oldum. Bu süreç yaklaşık 1 yıl sürdü. Ama ben müslüman olanların yüksek zekalı kesimini inatçı ya da korkak olarak nitelendiriyorum. Yoksa bunca tutarsızlık varken müslüman kalmak mümkün olamaz.
0
Unde bach canim
(11.04.21)
Sıkı bir şakirttim. Ama kendimce mantıklı bir şekilde götürüyordum inanç meselesini. Cin diye bahsedilenlerin öcüler olmadığını belki mikroskopik canlılar veya uzaylılar olabileceğini düşünüyordum. Hiçbir hadisi ciddiye almıyordum.

Lisede kuranla ilgili şüphelerim başladı. Ama tanrı inancımı tamamen kaybetmem üniversitede ekşideki bir yazıyı okumamla oldu. Zaten çok sorgulardım içimde ama yazıda evrenin kendi kendine oluşabilme ihtimalini o kadar güzel anlatmışlardı ki bi anda gözümden perde kalktı sanki.

Sonraki hafta boyunca hep ağladım. Orada olmadığını bildiğim halde tanrıya sitem ettim bunca zaman yok muydun kime anlattım ben dertlerimi beni nasıl yalnız bırakırsın vs. diye. Şimdi komik de gelse o an yakın bir arkadaşımı kaybetmiş ve aldatılmış hissetmiştim.
0
eatpraylaw
(11.04.21)
ailemin işi sonda da kendi işimle ilgili dünyayı gezmem ve çeşitli inançtan çeşitli milletten insan tanımam bunda etkili oldu.

Özellikle de malezya, arjantin, çin, kudus ve mekke gezilerinden sonra iyice netleşti
0
summatinyourteeth
(11.04.21)
Yaratıcı meselesinde çok emin değilim ama din konusuna hep mesafeliydim. Dindar bir ailede yetismedim ama din, kitap korkusunu hissetmiştim çocukluğumda gittiğim Kur'an kurslarında, şunu yaparsan cehenneme gidiyorsun vs dediklerinde yalnızca korktuğumu hatırlıyorum. Hiçbir kutsal kitabı okumadım ama kurmaca hikayeler üzerinde kurulu olduğunu çok uzun zamandır belli belirsiz hissediyordum. Üzerine hiç dusunmedim, öyle miydi böyle miydi demedim. İlgimi cekmedi.

Son birkaç yıldır bu inanmama durumu bütün sosyal organizasyonlara sirayet etti. Yani dini geçtim, devlet, ahlak tamamının insan yapısı olduğunu anlıyorsun. Zincirlerinden bir bir kurtulmak gibi. Bakın bir örnek vereyim: Online kpss kursuna gidiyorum, hoca Whatsapp şu kadar soru çözün diye ödev verdi. Pazar akşamı video çekip yollayın hepiniz falan dedi. Lan dedim, yapmasam ne olacak, bir yaptırımı mi var sanki? Sonra baktım insanlar bu ultimatomu ciddiye almaya başladılar grupta, "Ay hocam ne kadar süremiz kaldı?", "Ben disaridaydim hocam, şimdi hemen başlıyorum" demeye başladılar. İş ciddiye bindi, otorite doğdu birden, hepimizin iyiliğine olduğuna inandığımız bir amaç uğruna bir buyuran etrafında birleştik. Paragrafın başında bahsettigim insan ürünü her türlü sosyal organizasyonun da çalışma mekanizması özünde bu. Bir noktadan sonra bu hikayeye o kadar inanıyoruz ki kainatın başından beri oradaymış, dogalmis gibi geliyor. Kpss hocasının buyruğu evrile evrile tanrının buyruğuna dönüşüyor.

Beni inanılmaz rahatlatıyor bu düşünceler, hiçbir şey hayatı değil, zaruri değil, anlattığımız hikayelere inanıyor gibi yapsak yeterli. Olmeyelim, haz alalım yaşadığımizdan yeterli.
0
epistemic_regress
(11.04.21)
Yıkım değildi; lisede sınıf arkadaşımla konusmaya başlayınca okumaya, araştırmaya başladım. Saçmalık ya dedim. Yikim da olmadi. Hayatimin büyük bir parçası değildi, genel kültür gibi bir şeydi.
0
logisticsmanager
(11.04.21)
Edit: haz alamazsınız da olur, bunun için de tribe girenler olur şimdi. "Mutlu olmamız gerekiyormuş has.ktir! Hemen mutlu olmalıyım" diye. Hiçbir şey yapmak zorunda değilsiniz.
0
epistemic_regress
(11.04.21)
Kazanmadım ki kaybedeyim. İnandıklarım, büyük oranda çocukken kafama doldurdukları korkulardan ve ön yargılardan ibaretti. Yürekten hissettiğim bir inanmışlık değildi benimki. Haliyle geride bırakması da çok güç olmadı. Sarsıcı bir tecrübe yaşamadım, doğum sancıları çekmedim. Adım adım, santim santim, ilmek ilmek ilerleyen bir geçişti. Hiç canım acımadı :) Sadece din de değil. O güne kadar sağdan soldan işittiklerimle dağarcığımda yer tutmuş ne varsa aklımda, eş zamanlı olarak aşınıp ufalandılar. Bir şeyi yitirme değil de, daha çok kendini bulma süreciydi aslında.
0
huçi kuçi
(11.04.21)
Kazanmadım ki kaybedeyim +1

6. Sınıfa kadar her yaz kuran kursuna giden, kuran okumaya o yaşta başlamış, hacı dedelerin ve kapalı bir annenin oğlu olarak hiç baskı altında hissetmeden islam öğretildim. Ama daha ufacık çocukken bile hiçbiri bana bir anlam ifade etmiyordu, annem üzülmesin diye gidiyordum. Ama daha o yaşta bile duaymış, ibadetmiş bunların bir anlama geldiğine inanamadım. Bile isteye yaptığım bir şey değildi.

Çocuksun tabii ki inanç hissin olmaz desen, babaannem öldüğünde ya da 99 depreminde tanıdıklar öldüğünde "sığınabilirdim". Bence allah bana hidayet vermemiş, içimde yok yani. Manevi tarafı gelişkin bir insan değilim.

Benim suçum mu bu? Gelmiyor işte içimden inanmak, bu öğrenilebilen bişey olsa çoktan öğrenmiştim. Annem beni döve döve namaza devam ettirmedi diye mi suçlu? Benim gibi inanmaya ihtiyaç duymayan biri için sonuç illa ki cehennem mi? İyi bir insan olmamın hiç önemi yok mu?
Sırf bunların cevabının olmaması bile inanmamak için bir sebep.
0
Jux
(12.04.21)
Kutsal kitapları okuduktan sonra. Zaten yoktu da işte daha çok emin oldum diyelim.
0
awareim
(12.04.21)
Teoride alevi, pratikte ateist olan bir ailede büyüdüm. Hiçbir dini ritüel konusunda bilgisi yok ailede kimsenin. Evin duvarında en ufak bir dini simge de yer almaz örneğin. Bu nedenle hiçbir zaman güçlü dini inancı olan biri olmadım. Bu konuda aile tarafından herhangi bir baskı ya da öğreti olmadığı için birçok şey kendi kendine gelişti.

İlk okulun başlarında bir tanrının varlığına inandığımı biliyorum. Dua falan ettiğimi hatırlarım. Ama tabiri yerindeyse "kafa basmaya başladıkça" birçok şeyi sorgulamaya başladım. İnanç konusunda da keskin bir geçiş olmayanlardanım ben. Sorgulamaların yanı sıra hem çekirdek ailem hem de akrabaların çoğunluğu zaten çok inançlı kimseler olmadığı için öyle bir çevrede büyümenin de etkisi var elbette.

Keskin bir geçiş olmadı diyorum ama hiçbir zaman agnostik bir düşünceye sahip olmadığımı da biliyorum. Yani kafamda hiç "acaba" olmadı. Var ile yok arası aslında keskin bir geçişti ama bunun ne zamana rastladığını hatırlamıyorum.

Richard Dawkins'in The God Delusion kitabında 1 ile 7 arası bir skala vardır.
1: Kesin olarak bir tanrının var olduğunu düşünen kişi
7: Kesin olarak bir tanrının olmadığını düşünen kişi

Richard Dawkins kendinin 6 (bazı söylemlerinde 6,9) olduğunu ama 7 olmadığını, çünkü bu konuda bir kesinlik belirtmenin 'bilim dışı' olduğunu söyler. Şüpheci yaklaşır yani.

Ben kendimi 7 olarak görüyorum. Çünkü bilim insanı değilim :)
0
himmet dayi
(12.04.21)
inançsız baba - soft müslüman bir anneyle büyüdüm. annem müslüman olmasına rağmen birkaç dua ve regl sonrası abdesti öğretmesi dışında herhangi bir dini empoze çabasına girmedi.

Anneannem de namaz kılmaz, oruç tutmaz ama dinin şehir efsanelerine çok meraklıdır, böyle saçma sapan hikâyeler olur ya onları anlatırdı arada. babam da sinirlendirdi ve bize hep bunların akılcı olmadığını nedenleriyle açıklardı.

15-16 yaşlarıma gelince okumaya anlamaya başladıkça; dinler tarihini, farklı inanç sistemlerini, kültürleri, mitolojiyi ve dini ritüellerin yansımalarını gördükçe zaten çok kuvvetli olmayan inancım ciddi şekilde sarsıldı. Özellikle dünya tarihinin %80'inin ekonomiyle ve ticaret döngüsüyle alakalı olduğunu idrak edince ise tamamen inançsızlaştım. ölümden sonraki hayatın olmama mevzusu da benim için ne küçükken ne de şimdi yıkım olmadı. zira sonsuzluk fikri ağır bir yükmüş gibi geliyor.
0
muslugubozukhayrat
(12.04.21)
ben yazılanların aksine bir durumdayım sanırım.

"geleneksel islam" çerçevesinde yaşayıp giden bir ailede büyüdüm.
namazın kılınmadığı ama oruçların aksatılmadığı, kitap okunmayan ve kuranda olmayan şeylerin birileri tarafından din diye yutturulduğu şeylerle çevrelenmiş bir aile ortamı diyelim. yani türkiye'nin büyük bir kısmı nasılsa benim ailemde öyleydi.

lise zamanlarında saf ve samimi duygularla "geleneksel islam" çerçevesinde dindar bir insan oldum ama herhangi bir cemaat vesaire ortamında hayatım boyunca hiç bulunmadım. geldiğim süreçte onlarca kişiyi dinleyip farklı yorumları dinledim ama burada yazılan kişilerin aksine "sorgulama" kafasına biraz geç girdiğim için sanırım dindarlıktan kopmadım. daha çok toyken sorgulamış olsam muhtemelen ne lan bu saçmalıklar deyip farklı birisi olurdum diye düşünüyorum. saflığım bir nevi beni bu durumdan engelledi diyebilirim.

şu aşamada geleneksel islam öğretisindeki saçmalıklardan kurtulup gerçek islamı öğrenmeye çalıştıkça inancım daha da artıyor. fakat dediğim gibi uzun bir süreç sonrası sorgulama aşamasına geçmiş olmak daha olgun düşünmeme sebep oldu bence.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(12.04.21)
(3)

köpeğim koltuğu parçalıyor

aeroknight
ben sabah 8 de işe gidip akşam 7 de dönüyorum kendisini sokaktan sahiplendim ve en fazla 7-8 aylık bir jack russell. ilk eve geldiği 3 gün uslu uslu akşama kadar beklemişti beni. sonra birlikte yatmaya başladık falan iyice alıştı bana ve ben yokken sanırım korkuyor ve koltukları kemiriyor. bu durumu
ben sabah 8 de işe gidip akşam 7 de dönüyorum
kendisini sokaktan sahiplendim ve en fazla 7-8 aylık bir jack russell. ilk eve geldiği 3 gün uslu uslu akşama kadar beklemişti beni. sonra birlikte yatmaya başladık falan iyice alıştı bana ve ben yokken sanırım korkuyor ve koltukları kemiriyor. bu durumu nasıl önleyebilirim?
0
aeroknight
(11.04.21)
Instagram: @iremcomeon köpek eğitmenine danışabilirsiniz
0
suicides underground
(11.04.21)
yutamayacağı veya parçalayamayacağı büyüklükte ahşap veya sert plastik oyuncak veya bir cisim verin siz evde yokken.
misal benimki plastik kola şişelerini eğip bükmeyi seviyor. veya bulabilirseniz parçalayamayacağı sertlikte peluş oyuncak olabilir. patlak futbol topu. kalın bir ağaç dalı vs.
evin odalarını belirli bir süre tamamen ona açmamayı deneyebilirsin.
mümkün mertebe köpeğin yatağını evin en sessiz köşesine koyun. her sese tetiklenip tedirgin olmaması için.
bir süre siz yokken evin belirli odalarını ona kapatabilirsiniz. zamanla anlayacaktır neye izni olup olmadığını.
0
ben de hayal kurmak istiyorum
(11.04.21)
sabah 8 den aksam 7 ye kadar bos bos evde dursaniz siz de koltuklari parcalardiniz. tek yasadiginizdan sahiplenmeyecektiniz. daha cok ilgilenecek birine verin derim.
0
oscar
(12.04.21)
(10)

İş Hayatındaki Kurallarınız

ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
Mesai saatlerindeyken asla yapmam, en fazla şu ölçüde yaparım veya hiç umursamam evdeki gibi davranırım dediğiniz hangi konular var ? Örnek olarak kart okutmam gerekiyorsa 1 dk bile erken/geç okutmam, eğer okutmam gerekmişse izin alırım. Veya kimseye belli etmem, eğer uyarı gelirse ona göre davranır
Mesai saatlerindeyken asla yapmam, en fazla şu ölçüde yaparım veya hiç umursamam evdeki gibi davranırım dediğiniz hangi konular var ?

Örnek olarak kart okutmam gerekiyorsa 1 dk bile erken/geç okutmam, eğer okutmam gerekmişse izin alırım. Veya kimseye belli etmem, eğer uyarı gelirse ona göre davranırım.

Eğer özel bir telefon görüşmesi yapacaksam iş arkadaşlarımın olduğu odadan çıkarım, gün içinde en fazla 10 dk özel görüşme yaparım. Veya eğer sürekli iş yerinden birileriyle konuşmam gerekmeyecekse arkadaşımı arayıp gün boyu onunla konuşurum.

Eğer boşta kaldıysam alışveriş sitelerinde gezerim veya diğer iş arkadaşlarımın yanına gidip sohbet ederim. Veya boş kaldığımı kimseye belli etmem, kendi hobimi yapmaya çalışırım.

Bunlar gibi kendiniz için belirlediğiniz kurallar ve davranışlar neler ?
0
ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
(10.04.21)
Özel telefonla konuşacaksam dışarı çıkarım kimseyi rahatsız etmem.

Müzik açmam.

Yüksek sesle konuşmam.

Sakız çiğnemem.

Zırt pırt mola vermem.

Başkaları hakkında bir şey anlatılıyorsa duymamak için yerimi değiştiririm.

Kimseye özek hayatıyla ilgili bir şey sormam.
0
suicides underground
(10.04.21)
telefonda/yüz yüze yaptığım bütün konuşmaları mail üzerinden iletir, kayıt altına alırım. İş hayatının bana göre en önemli kurallarından biri bu.
0
kojonotsuki
(10.04.21)
Mesai saatlerine uymam. 15 dakika olsun yarım saat olsun erken çıkarım. Patron / yönetici tayfasını şımartmamak lazım.
0
plutongezegendegilmi
(10.04.21)
yaklasik 2 yildir ofis ortaminda calismadim, fakat ondan once aksam isim bittiyse cikar giderim mesai bitis saatini beklemem. sabahin korunde gelmeye kasmam gec kalirsam kalirim yapacak bisey yok. aksam gec saate calistiysam kesin sabah gec giderim. isler bitiyorsa kimse bir sey diyemez. hava sicaksa sort giyerim acimam. kiyafetime karisan olursa bozusuruz.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(10.04.21)
masa üzerlerine oturmam ve ayaklarımı masaya uzatmam

müzik, video vb. kulaklık kullanırım

özel telefon konuşmalarını ayrı yerde yaparım
0
evimin paspasi
(10.04.21)
herkesle ölçülü bir ilişki kurarım, kimseyle çok samimi olmam.
astımı ve üstümü iyi bilirim, sınırlarımız bellidir.
geç kalmam, erken gelmem. geç kalana da saygı duymam.
özellikle toplantılarda dikkatimin %100'ünü veririm.
0
roket adam
(10.04.21)
kimseyle ozelimi paylasmam, paylasan olursa dinlerim ve asla sonra kimseye bahsetmem.

cay, kahve, sigara tiryakiligim yoktur. sabah 10 bucukta 1 fincan turk kahvesi, aksam 3 bucukta 1 kupa yesil cay icerim.

mesai saati disinda kesinlikle isle ilgilenmem, telefona bakmam, maile girmem. buna ogle aralari da dahil.

kendim hakkinda kimseye laf soyletmemek icin kurallara dikkat ederim. kurallari esnettigim tek nokta kot pantolondur sanirim :) musteriyle yuz yuze gorusulmeyen ortamda resmi kiyafete onem verilmesini patron egosu olarak degerlendiriyor ve acikcasi cok da umursamiyorum.

yaptigim hicbir isi telefonda birakmam, telefondan is buyurandan mail isterim, yazmamakta israrciysa o isi yapmam, mail olmadigi surece benden cevap alamaz. bununla birlikte isteyecegim her sey icin de once mail atar sonra gerekiyorsa ararim (bazen maili anlamayacak kadar gerizekali tiplerle muhatapim maalesef, bir de hic mail okumayan tipler var, isimi saglama alirim)

eger gonderdigim maile cevap alamazsam 1-2 gun sonra (aciliyete gore birkac saat de olabilir tabii) hatirlatma gonderirim. yine cevap alamazsam yapmaktan hoslanmasam da ilgili kisinin yoneticisini de maile ekler tekrar hatirlatma yazarim.

bir sebepten isim uzun surer de cikamazsam ertesi gunun sabahindan telafi ederim. yine bir sebepten gec kaldiysam aksam o sureyi tamamlamadan cikmamaya ozen gosteririm.

yazi dilini onemserim, kuralli cumlelerle ve imla kurallarina dikkat ederek mail yazarim. merhaba/dear ile baslayip iyi calismalar/best regards ile bitiririm.

kurallarima takik bi kontrol manyagiyim, bu kurallari calisma hayatimda esnetmem, icimdeki narin kirilgan insani saklamazsam cok lacka oluyor is iliskileri, o yuzden taviz vermemeye calisirim. is hayatimda muhatap oldugum kisiler beni soguk ve asabi biri saniyorlar :) gercekten arkadaslarim olduguna sasiriyorlardir eminim. tabii is yerindekilerin buyuk cogunlugunu sevmiyor olmam da buna sebeptir eminim.
0
in vino veritas
(10.04.21)
İşten kaçmam. Bir işi yapmak istemeyen olursa sebebini öğrenip çözüm bulurum. Dert dinlerim, anlatırım. Herkesin fikrini alırım, konuşmasını isterim. Geliş saatime artık dikkat ediyorum, çıkış saatim önemsiz. İşler kimseyi üzmeyecek şekilde herkesin mutlu olacağı bir ortamda ilerlesin diye çabalıyorum. Kimseye güvenmemek gerek. Tatmin olmak önemli. Mesai dışı işle ilgilenirim.

Boşta kalırsam ya iş yaratırım ya da burası veya reddit'e bakınırım.
0
Amory Lorch
(11.04.21)
Dengeli olmaya çalışırım. Yani ekipte sürekli geyik yapalım, molaya çıkalım, gel çay kahve alalım insanı varsa işim var demesini de bilirim. İşkolik, bıraksan sabah 8'den öğle 12'ye kesintisiz bilgisayar başında oturacak biri ile çalışıyorsam onu da ben çaya kahveye davet ederim, 10-15 dk molaya çıkmayı teklif ederim.

Bunun dışında samimiyetin dozunu da iyi ayarladığımı düşünürüm. Sık çalıştığım ancak samimiyetimi kötüye kullanacağını hissettiğim insana iş harici bir cümle bile kurmam, sınırları çok net çizerim. Aynı şekilde işten ayrıldığım halde hala görüştüğüm de çok kişi vardır.

Boşta kaldım mı duyuru, sözlük, borsa bakarım.

Mesaiye riayet ederim ama özellikle pandemi nedeniyle evden çalışma yüzünden akşamıma hafta sonuma göz diken yöneticilerden hoşlanmam.
0
chicha_v2
(11.04.21)
Kimseye hiçbir şeyimi anlatmamaya çalışırım. Kimseyle çok samimi olmam. - tecrübe ettim maalesef.
Her şeyi çok iyi yapıyormuş gibi ortaya atlamamak.
0
Hallegadola
(11.04.21)
(4)

parmak kırığı yaşayan var mı?

proletarier aller lander vereinigt euch
geçenlerde parmağım kırıldı. 2 haftada kemik kaynadı o yüzden alçı çıktı atel takıldı ama parmağım hala baya ağrıyor. bu sanırım normal de asıl merak ettiğim şey parmak yasyamuk? hani şişlikten de olabilir tabii ama ben bunu anlamıyorum çünkü bi yandan şişlik de var. normal midir bu? kırılalı 3 haft
geçenlerde parmağım kırıldı. 2 haftada kemik kaynadı o yüzden alçı çıktı atel takıldı ama parmağım hala baya ağrıyor. bu sanırım normal de asıl merak ettiğim şey parmak yasyamuk? hani şişlikten de olabilir tabii ama ben bunu anlamıyorum çünkü bi yandan şişlik de var. normal midir bu? kırılalı 3 hafta oldu.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.04.21)
Şişlikten dolayı size yamuk görünüyordur :) Ben de işaret parmağımı kırmıştım ama kalsiyum düzeyim çok yüksek olduğu için 2 haftada düzelmişti ama sizin gibi şişlik yüzünden yamuk kalacak sanıyordum hep :) İçinize sinmiyorsa ve kontrol gününüze daha çok varsa acile gidip danışabilirsiniz. Yalnız acillerde düşme ve yaralanma haricinde röntgen çekilmiyor haberiniz olsun.
0
wermillion
(10.04.21)
o şişlik bayağı geç geçiyor. hemen eskisi gibi olmuyor maalesef. yani bende öyle oldu. ben onu bunu bilmem ama kesinlikle bi süre sonra fizik tedaviye gidin ve kollajen desteği de faydalı olur.
ben geçen sene kırmıştım, hala büktükçe hafif acıyor.

parmak çok yamuksa doktora bi daha gidin. benimki de azıcık yamuk kaynadı ve öyle kaldı. bazı doktorlar önemsemiyor. önemsememezlik etmeyin bence.

çok olumsuz yazmış olabilirim, ben gitar çaldığımdan zorlandım galiba biraz da.
0
durme
(10.04.21)
Gezi döneminde yediğim dayak sonucu ayak parmaklarım kırılmıştı. Kaç zaman geçti hala sızlıyor.
0
suicides underground
(10.04.21)
@suicides underground +1

Yediğim bir dayak sonucu ben de ayak baş parmağımı kırmıştım. Ara ara sızlıyor ve şekli de değişti.
0
ruhen hastayim ben
(10.04.21)
(2)

istanbul'da kırtasiye

kaufman
selam. şöyle mephisto d&r gibi yerlerde bulunanlar harici farklı farklı defterler nerede bulabilirim? tercihim el yapımı, dikilmiş, eğilir bükülür defterler.
selam. şöyle mephisto d&r gibi yerlerde bulunanlar harici farklı farklı defterler nerede bulabilirim? tercihim el yapımı, dikilmiş, eğilir bükülür defterler.
0
kaufman
(10.04.21)
Defter için Happily ever paper tavsiye ederim
0
suicides underground
(10.04.21)
www.timeout.com

İnternetten almayı düşünürseniz: www.hipicon.com
0
fotrsapka
(10.04.21)
(7)

Linkteki şarkıda kullanılan üflemeli çalgılı ne?

antheros
https://www.youtube.com/watch?v=CsAOoJf6-Mo
0
antheros
(10.04.21)
Yan Flüt'e benziyor
0
oxygene
(10.04.21)
Obua olanbilir mi diye şansımı deniyorum.
0
suicides underground
(10.04.21)
idexo
(10.04.21)
bence iki üflemeli enstrüman var. ikincisi kesinlikle obua ama birincisini bilmiyorum. birincisini ben de yan flüt olarak tahmin etmiştim ama emin olamadım. normalde yan flütün sesini pek beğenmem ama buradaki her ne enstrümansa çok beğendim.
0
🌸antheros
(10.04.21)
obua yok da flut ust uste tekrar kaydedilmistir. ayrica bant kaydi bir noktada (nedense) hizlanmis.

hem bantin hizlanmasi hem de ince notalardan nagme yapilmasindan dolayi sanki iki uflemeli enstruman varmis hissiyati dogmus olabilir.
0
idexo
(10.04.21)
1:14'teki üflemeli bana obua gelmişti, şarkının başındaki üflemeliden emin olamadım.
0
🌸antheros
(12.04.21)
hadı guzel hatırına klarnet olsun ama obua degıldır : )
0
idexo
(12.04.21)
(17)

yavru kedi

pakoletti
merhaba arkadaşlar. terasta yavru kedi buldum iki tane. hava esiyor diye içeriye aldım. annelerinin yolunu gözlüyorum açıkçası. gelmezse ne yapabilirim? belediyenin veterineri aradım yavru hayvanları barınağa götürmediklerini söyledi. nasıl yedirmem gerektiği konusunda da yarım bardak suyun içine sü
merhaba arkadaşlar. terasta yavru kedi buldum iki tane. hava esiyor diye içeriye aldım. annelerinin yolunu gözlüyorum açıkçası. gelmezse ne yapabilirim? belediyenin veterineri aradım yavru hayvanları barınağa götürmediklerini söyledi. nasıl yedirmem gerektiği konusunda da yarım bardak suyun içine süt koyun dedi. ben şimdi sizden akıl danışayım. hayatımda hayvan bakma deneyimşm olmadı. bu yavruları hayatta tutmak için profesyonel yardım istiyorum buradan.
0
pakoletti
(09.04.21)
normal süt koyma sakın. veterinere gidip biberon ve süt tozu alırsan iyi olur. ılık suyla süt tozunu karıştırıp biberona koy. ağızlarının kenarından 3-4 saatte bir içir.
0
deranzo1
(09.04.21)
normal süt koyma sakın +1

Çok zorda kalırsanız normal sütü sulandırıp da verin. Ayrıca bu kadar küçük kediler tuvaletlerini kendileri yapamazlar. Popolarına masaj yaparak yaptırmanız gerekir. İnternette nasıl yapılacağı ile ilgili olarak mutlaka video vs vardır. Bu tuvalet konusu çok önemlidir, sakın atlamayın.
0
mayday
(09.04.21)
yavru kedi süt tozları var onlardan alın
0
kablelvuku
(09.04.21)
bunlar çok çok küçük anneleri olmadan hayatta kalmaları güç olur, dokunduktan sonra bazen anneleri istemiyor ama siz annesini bekleyedurun ama her ihtimale karşı da süt anne arayın. çünkü sadece beslenme değil, sıcaklık, kalp atışı duymak, tuvaletlerini yaptırabilmek vs de gerekiyor bu kadar bebek olanları için. onların hepsinin de ikamesi var (sıcak su torbası, saat koyma, süt tozu biberon vs) ama anne çok önemli, umarım döner.
0
red g
(09.04.21)
biberon aldım bir tane. yarıdan fazlasına su doldurdum. altımızda eczane var ona da danıştım pastorize sütle karıştır dedi. açıkçası kedileri bırakmaya korktum. veteriner yakında değil ve tekim evde. neyse tuvalet olayını söylemeniz iyi oldu. o aklımın ucunda dahi değildi. sütü petek üstünde ısınmaya bıraktım 1 saate vereyim mi? nedir açlık durumları acaba. ağlamıyorlarda kenetlenmiş şekilde uyuyolar.
0
🌸pakoletti
(09.04.21)
Sıcak tutmaya gayret edin, bi battaniye veya sıcak su torbasını yakınlarına koyarak.
0
amelie poulain
(09.04.21)
bi kedi geldi terasa camdan gösterdim yavrunun birisini kaçıp gitti. dışarı koydum iki dakika gelir alır diye, piyasada yok. geri aldım tekrar içeri. süt verdim istemediler.
0
🌸pakoletti
(09.04.21)
tuvalet işine baktım yutuptan. pamuğu ıslatıp makatlarına sürdüm, işediler. doyurup gitmiş herhalde anneleri sütü içmediler yine.
0
🌸pakoletti
(09.04.21)
Bunlar çok küçük ya, anneleri gelmezse gece dahil 2 saatte bir falan beslemeniz gerekir. Süt anne bulabilseniz çok iyi olur, belki sosyal medyadan duyurup bulabilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(09.04.21)
benim sosyal medya ile pek ilşkim yok. buradan bir arkadaş yardımcı olabilirse çok sevinirim. ben pendik'te ikamet ediyorum. yardımcı olabilecek biri bulunursa çok iyi olur. annenin geleceği yok ve ben beceremem gibi gözüküyor dediğiniz kadarıyla. 2 saatte bir süt veririm sorun yok ama yavrular istemiyorlar şu an.
0
🌸pakoletti
(09.04.21)
çok iyisiniz şanslılarmış siz olduğunuz için. maalesef bazen anne kediler bırakıyor belki başına bir şey de gelmiş olabilir beklemekte fayda var.
vete daha önce sormuştum dokunmanız durumunda herhangi bir sıkıntı olmazmış. bir havluya sarabilirsiniz üşümesinler. genelde 45 günlükten itibaren yavrular annelerinden ayrılabilirmış bunlar sanırım daha küçük ben de pek anlamıyorum. bir de ılık suya eski diş fırçalarından batırıp popolarını göbeklerini silebilirsiniz annesi yalıyor sanıyorlarmış.
keçi sütü de verebilirsiniz sulandırıp normal süt ishal yapıyor maalesef =(

umarım anneleri gelir çok tatlılar
0
windymimas
(09.04.21)
Sakıncası yoksa bana numaranızı yazarsanız size minik bir eğitim dökümanı yollamak isterim. Annesiz kedi bakımıyla ilgili.
0
suicides underground
(09.04.21)
yok ya yeri belli ve oda camından net görüyorum.
0
🌸pakoletti
(09.04.21)
birini aldı annesi, diğerini içeride tutuyorum. onu da almaya gelirse buradan yazarım. ilgilenen herkese teşekkür ederim. iyi günler arkadaşlar.
0
🌸pakoletti
(09.04.21)
Konum neresi? Bizim bahçede bir anne var. Uygunsa atlayın getirin. Özelden yazıyorum şimdi.
0
prole
(09.04.21)
Uygun yer arıyordur, bulunca gelip diğerini de alır kesin(inşallah)
Son durum nedir?
0
megalomaniac
(09.04.21)
iyi durumda. altına yaptı bayağı. biberonla veremedim sütü şırınga ile verdim biraz. 3 saatte bir vermeyi düşünüyorum.
0
🌸pakoletti
(09.04.21)
(8)

tükenmez kalem

durbikonusucaz
selamlartükenmez ya da dolma kalem almak istiyorum. pahalı bir ürün arayışım yok. yazma hissi hoş bir kalem arıyorum sadece.iddaa bayilerindeki kalemler dahi o hissi verebiliyor.var mı tavsiyeniz? internet üzerinden alacağım için deneme şansım olmayacak o yüzden tecrübelerinize ihtiyacım var.
selamlar

tükenmez ya da dolma kalem almak istiyorum. pahalı bir ürün arayışım yok. yazma hissi hoş bir kalem arıyorum sadece.

iddaa bayilerindeki kalemler dahi o hissi verebiliyor.

var mı tavsiyeniz? internet üzerinden alacağım için deneme şansım olmayacak o yüzden tecrübelerinize ihtiyacım var.
0
durbikonusucaz
(08.04.21)
pelikan twist, p457. amazonda indirimli satılıyor genelde 70-120 tl aralığında bulabilirsiniz takip ederseniz. m uç yani orta kalınlıkta. akıcı yazıyor. ekim ayından beri not alırken kullanıyorum elimi ağrıtmadı. mürekkep akıtmıyor. hem sağ hem sol el için uygun. 2 tane kartuşla geliyor. isterseniz kartuş alıp kullanmaya devam edersiniz isterseniz şişe mürekkep. şişe mürekkep daha uyguna geliyor tabi şırıngayla yapmanız gerekiyor mürekkep doldurma işlemini.

scrikss 419 da kullanıyorum, geçen sene mayıs aylarında 120-130 tl arasında bir fiyata almıştım şimdi nasıl bilmiyorum. tip olarak pelikan m150 çakması ve bildiğiniz plastik. pistonlu olduğu için mecburen şişe mürekkeple doldurmak zorundasınız. bunun yazımı bir tık daha zor geliyor bana çok fazla kullanmıyorum.

parker markasının da tam fiyat/performans ürünleri vardı ama kalemi kaybettiğim için çok fazla kullanamadım :D

lamy safari bunların hepsinden bir tık daha pahalı ve kendine ait kartuş sistemi var o yüzden alacağınız kartuşlar lamy kartuşu olmalıdır. bunu kullanmadığım için pek bir bilgim yok kartuşu hakkında bilgi vereyim dedim sadece.
0
black holes in the sky
(08.04.21)
lamy alstar special edition 2019 kullaniyorum, 25 euroya almistim, estetik olarak da cok hosuma gidiyor ama bulmasi zor olabilir, daha yenilere bakabilirsiniz...
0
hewit
(08.04.21)
Ben 10 yıldır falan şu kalemi kullanıyorum, epey memnunum:

www.scrikss.com.tr
0
plutongezegendegilmi
(08.04.21)
Lamy iyidir hem dediğiniz zevki veriyor hem fiyatı muadillerine göre ucuz.
0
suicides underground
(08.04.21)
Lamy diyeceğim ben de ama alırken tükenmez değil de roller tavsiye ederim yumusacık harika bir yazma hissi veriyor.
0
esinikaybetmiscorap.
(09.04.21)
Xiaomi BRIO
Jinhao X450

tavsiye ederim. ikisi de çin malı ama ben çok beğendim.
0
lancelot du lac
(09.04.21)
Valla medium pilot 78g falan bakılabilir. Uçtan falan ziyade mürekkep çok önemli akış hissiyatı için
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(09.04.21)
Faber castel speedx ile çok güzel yazıyorum.
0
curukturpkokusu
(09.04.21)
(4)

Telefonuma giren virüsten nasıl kurtulurum?

suicides underground
Yaklaşık 2 ay önce telefonuma virüs girdi sanırım. Mail adresim başta olmak üzere tüm hesaplarım ele geçirildi sanki çok önemli biriymişim gibi. Bankadan para çekilmiş, spotifydan netflixe kadar tüm hesaplarımın şifresi değişmiş. Neyse bir şekilde hesapları kurtardım ama mailime gelen italyanca rekl
Yaklaşık 2 ay önce telefonuma virüs girdi sanırım. Mail adresim başta olmak üzere tüm hesaplarım ele geçirildi sanki çok önemli biriymişim gibi. Bankadan para çekilmiş, spotifydan netflixe kadar tüm hesaplarımın şifresi değişmiş. Neyse bir şekilde hesapları kurtardım ama mailime gelen italyanca reklamları durduramıyorum kabus gibi günde 100den fazla italyanca mail geliyor. Mailimi nasıl temizlerim? Bir yardım edin ne olur:(
0
suicides underground
(08.04.21)
androidse hard reset/wipe data. detaylar google'da.
0
fucking machine in my head
(08.04.21)
Android değil onu yazmamışım. Iphone 11
0
🌸suicides underground
(08.04.21)
Mail adresine gelen mailler buyuk ihtimalle reklam veya phishing (Yemleme, yasa dışı yollarla bir kişinin şifresini veya kredi kartı ayrıntılarını öğrenme) tarzı mailler olmalı.

*Kullandığı mail sunucusu(Gmail,hotmail,vb) filitreleme sistemlerini genişletebilirsin.

*Gelen maillerde ortak bir nokta var ise bununla ilgili bir kural oluşturup bir klasöre tasınmasını sağlayabilirsin.

Mutlaka 2 aşamalı doğrulamayı kullanmalısın.

Iphone yazılımı mudahelelere kapalı bir sistem. Emin misin iphone'den gerçekleştiğine
0
kaiserr76
(08.04.21)
Valla başka telefon kullanmıyorum. Öyle bir şey ki rehberim bile silindi. Mesela telefonumda durduk yerde müzik çalmaya başladı falan..
0
🌸suicides underground
(08.04.21)
(7)

içinde yoğun krema olan pastamsı şey

tabudeviren
pastenelerde satılan, silindirik şekilde, etrafı şeffaf plastikle çevrili ve içinde yoğun margarinimsi krema var. ismi neydi unuttum. neydi?
pastenelerde satılan, silindirik şekilde, etrafı şeffaf plastikle çevrili ve içinde yoğun margarinimsi krema var. ismi neydi unuttum. neydi?
0
tabudeviren
(07.04.21)
Rulo pasta?
0
suicides underground
(07.04.21)
Silindir yatay mı dikey mi? O detay da önemli
0
suicides underground
(07.04.21)
lh3.googleusercontent.com

sunlardan mi bahsediyorsun? disi plastik olanlari kolay form alsin ve dagilmasin diye o sekilde yapiyorlar, ama ozel bir ismi yok cunku her turlu pastayi o sekilde hazirlayabilirler,

yani o sekilde orman meyveli pasta da yaparlari joleli muzlu pasta da yaparlar, karaorman pastasi da yaparlar vs.

tekli pasta diye arattim.
www.google.com

moist, ganache vs aradigin sey olabilir
0
exlibris
(07.04.21)
alman pastası?
0
heathen
(07.04.21)
magnolia?
0
synesthesia
(07.04.21)
theseachange
(07.04.21)
moist galiba, adam monis gibi bir şey demişti, şimdi hatırladım :)

magnolia'ya da benziyor. ama isim olarak moist'ti.
0
🌸tabudeviren
(08.04.21)
(3)

Gold ya da bakır rengi çatal bıçak kaşık takımı kullanan var mı?

fraise
İyi sayılan bir markadan bakır renkli takım sipariş verdim, bugün geldi. Gayet şık görünüyor fakat iki bicakta minik beyaz nokta var. Böyle olunca acaba kolayca çizilip, renkleri atıyor mu diye korktum. Kullanım talimatında makinede yıkanabilir ama sıvı deterjanla yazmışlar.Kullanan varsa çok hassas
İyi sayılan bir markadan bakır renkli takım sipariş verdim, bugün geldi. Gayet şık görünüyor fakat iki bicakta minik beyaz nokta var. Böyle olunca acaba kolayca çizilip, renkleri atıyor mu diye korktum. Kullanım talimatında makinede yıkanabilir ama sıvı deterjanla yazmışlar.

Kullanan varsa çok hassaslar mi? Ona göre iade edip düz renkli bir şey alacağım.

Tesekkur ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(06.04.21)
Porlandın mat goldları birkaç kezden sonra renk değiştirmişti, elde yıkanması gerektiğini söylemişlerdi arkadaşıma. Ki oldukça da iyi bir markadır.
0
kullanıcıadımbuolsun
(07.04.21)
Zara home’dan almıştı annem yıllardır kullanıyor hiçbir şey olmadı.
0
suicides underground
(07.04.21)
Direkt sari veya bakir malzemeden uretilse atmaz ama uretilemez Kullanilan materyal fazla hassas oldugu icin. Mecbur geriye kaplama ve boya olarak 2 secenek kaliyor. Boya zaten olmaz veriye kaplama kaldi.

Kaplama konusunda ufacik bir hata(metaldeki en ufak puruz, kaplama havuzundaki baska bir hata) unsuru kasiginin bir sene sonra soyulmasina sebep olabilir. Ama illa ki soyulma yasarsin kimisinde erken kimisinde gec.

Yani bilmedigim farkli bir teknoloji veya yontem yoksa kirk yilda bir kullanilacak seyler olur bu kasik catal takimi
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.04.21)
(9)

Ay çöreği sever misiniz ?

freebird5406_2
Pastaneler tazeliğini yitirmeye başlayan kakaolu kek ve pastaları değerlendirmek için ay çöreği üretiyorlar diye duymuştum, bunun aslını bilen var mı ? :)
Pastaneler tazeliğini yitirmeye başlayan kakaolu kek ve pastaları değerlendirmek için ay çöreği üretiyorlar diye duymuştum, bunun aslını bilen var mı ? :)
0
freebird5406_2
(06.04.21)
Aslını bilmiyorum ama ben de duymuştum, bence gayet lezzetli bir atıl değerlendirme yöntemi :) severim.
0
pati
(06.04.21)
Bence de sorun yok güzel bir yöntem, ziyan mı olsunlar severek yiyorum :)
0
🌸freebird5406_2
(06.04.21)
yöntem o şekilde. hatta epeyce farklı ürünü karıştırıyorlar.

ben severim.
0
helenart
(06.04.21)
Pastanede çalıştım. Aslında tam olarak öyle değil. Mesela şekilli bir pasta geliyor kesilirken kalan kekler ay çöreğine gidiyor. Ya da pandispanyanı. bir kısmı daha çok kabarmış, orayı kesip hoop ay çöreği.
0
suicides underground
(06.04.21)
Çok severim. Eskişehir'de kifler adıyla alırdık. Üzümlü üzümlü... Kapadokya pastanesi'nden aldıklarım favori olanımdı. Diğerlerinde içi çiğ kalabiliyordu. Hey gidi hey...
0
chihirovekohaku
(06.04.21)
Ben de sorun oldugunu sanmiyorum. Sonucta kuflenmeye baslayan keklerden yapmiyorlardir heralde.
0
onkiloversemtamamım
(06.04.21)
ben de severim. geri donusumu severim ve desteklerim zaten o yuzden sorun yok.
0
yoggi
(07.04.21)
dogru, oyle yapiyorlar zaten.

bayilirim, bir keresinde rastgele bir pastanedeki cok hosuma gitmisti, 3 tane goturdum bir oturusta hehe.
0
chezidek
(07.04.21)
neden yapıldığını duyduğumdan beri sevmiyorum. az yemedim kaksımış ayçöreği öğk
0
birsürüsorumvarr
(07.04.21)
(20)

İstifa etmeye nasıl karar verdiniz?

anarsika
Sb
Sb
0
anarsika
(06.04.21)
İş bulduğumda.
0
Jux
(06.04.21)
İlk istifama işyerindeki bütün işler üstüme yıkıldığında karar vermiştim. Bir de çok az zam yapmışlardı. Patronum kurşun kalem ve tükenmez kalem arasındaki farkı bilmiyordu (eğitim sektörü) ve bu kişinin kafa yapısıyla bir yere varamayacağımı anlamıştım.

İkinci istifamın kararını içerde aylardır param kaldığı için vermiştim. O kadar bekleyip duygusal olarak yıpranmadan daha erken etseydim diye düşünürüm bazen.

Üçüncü istifama, patronumun üslubunu beğenmediğim ve mesai saati/özel hayat kavramı ortadan kalktığı için karar verdim. Ancak istifa etmedim. Sözleşmemin bitmesine az vakit kaldı ve onu bekliyorum. İşyeri kafada bitince pek çok şey de bitiyor zaten.
0
south park in kapusonlu uyesi
(06.04.21)
Tamamen farklı bir sektörde çalışmak istediğimi fark ettiğim zaman.
0
rakicandir
(06.04.21)
Aklımda hiç yokken iş bulduğumda
0
paramolacak
(06.04.21)
gereğinden fazla çalışmıştım, her şey yolunda gibiydi ama sıkılmıştım bi defa. öyle olunca gözden çıkarttım biraz hareket katmak için iş bulup söyledim.
sadece söylerken vazgeçirmeye çalışmışlardı o çok zor olmuştu o kadar hukukun üstüne yok demek.
0
skyangel
(06.04.21)
yurt dışında 5.5 sene sonunda kenarda hiç birikimim olmadığını farkedince.
0
tsubasa
(06.04.21)
"Sen şimdi bu birimde başla, beş altı ay sonra istediğin bitime alırız, hem işleyişi de öğrenmiş olursun"

7 ay sonra birinin torpilli akrabası o birime getirilir ve karar o an verilip 1 hafta sonra dilekçe verilir.

Şu anki iş yerine de uzak olduğu için soğumuştum başlarda, şu an 7. yılım (yakına taşındı 2 yıl önce, ama bayağı yakına). Şimdilik devam.
0
onemoremile
(06.04.21)
Her sabah mutsuz uyandığımda.
0
perfectlysplendid
(06.04.21)
fazla konforlu hissedince, babamin isyeri gibi gidip gelmeye baslayinca.
ogrenme durunca.
beni ucuza calistirdiklarini anlayinca.
yukselmenin neredeyse imkansiz oldugunu anlayinca.
vs
0
cooperr
(06.04.21)
Tanınan bir marka olan eski işyerimden ,

-patronlardan biri odamıza gelip “bayanlar topuklu ayakkabı giysin bundan sonra.” Dediğinde
- malum partiden birini işyerinde ağırlayıp kadına çiçek vermeye zorladıklarında.
- erkek çalışana özel araç tahsis edilip kadın çalışanların metrobüsle işe gelmek zorunda bırakıldığında.
- telefonda sorduğu kişiyi tanımadığım için “ siz zaten bi bok bilmezsiniz” diye ik müdürü beni azarladığında..

Sikerler diyip istifa ettim.
0
suicides underground
(06.04.21)
patron, yonetim surekli isler cok kotu, batiyoruz, piyasa, sektor berbat, is yok muhabbeti yapiyordu hepsi 5 karsi surat falan surekli(kovid movid yok o aralar). Klasik patron muhabbetidir bu, isler kotu falan derler surekli, zam istenmesin, sukretsinler, extra calissinlar vs diye ama bizimkiler .okunu cikarmisti, resmen enejimi emiyorlardi yeter diyip bastim istifayi, isimde de basariliydim ve cok disiplinli, siki calisirim ben, epey sok oldular hepsi niye diye soruyorlar, patronla da gorusturduler gitme falan cektiler bayagi, dedim isler kotuymus, kuculmeye gideceksiniz sanirim ben size yardimci olayim, gelecek goremiyorum burada. sonra demezler mi bana yok oyle bir sey, nasil boyle bir izlenim edindin:) Senden memnunuz yok o mevkiye atayacagiz, oranin basina gececeksin, ogullarimdan sonra sen geliyorsun falan hayir dedim biraktim iste isi, iyi oldu yasam enerjimi emiyorlardi

edit: baslik altindaki yazilardan istifa iyi bir sey gibi algilamasin kimse. Kimse de istifa gazina gelmesin cok gerekli nedenleri yoksa. En kotu is, issizlikten iyidir, cok kalifiye oldugunuz ise basvuruken bile bosta olan aday dezavantajli durumda oluyor mevcut isi olan adaya gore cogunlukla
0
neverletyougodown
(06.04.21)
Ilki istifa sayılmaz, ülkeden ayrilacaktim.
Ikincisinde ise pazar aksamlarim zehirdi, zor uyurdum. Aksamlari zor uyurdum stresten. Isi yapamadigimdan değil ama bana uygun değildi (fmcg firmasinda planlama, hayatlar 2-3 saatlik stres icinde. Her gün farkli. Sabah 30 dk gec gelsen büyük sıkıntı çünkü cek cumhuriyetindeki fabrika senin planlamani bekliyor. Ama su anki isimde tedarik suresi 3 ay kadar haliyle böyle 20 dk erken başladın gec basladin önemi yok. Bu bile farkli birşey)

Neyse böyle olunca esime dedim, ben burada yapamayacagim. O da tamam dedi. Sirkete sözleşme uzatmak istemedigimi söyledim, onlar üzüldü ama anlayisla karşıladı (bahane uydurdum, yaşadığımız sehir esimin ailesine uzak vs diye). Sozlesmemi yerine getirdigim icin sözleşme tazminatı aldım 2 bin euro falan ayrildim.
Iyi ki ayrilmisim. 1 sene sonrasinda 7.20de ise başlamak, 45 dk öğle arası yerine 9da ise başlama, 2 saat öğle arasi ve yaklaşık 300-400 euro fazla maasla ise başladım.

Ama hayatımda oyle stres yasamamistim ya. Uyuyamazdim acaba üretim hatti gene patladı da 8 saatlik uretim plani yalan mi oldu diye...
0
logisticsmanager
(06.04.21)
Valla ben bir gecede karar vermistim.
0
invictae
(06.04.21)
24 saat çalışan seri üretim fabrikada stresin bitmeyeceğini anladım. alternatif buldum. istifa ettim.
0
sttc
(06.04.21)
Hayat her ay ucu ucuna geçinmekle geçmez diye düşündüğümde. İyi ki de sektör değiştirmişim.
0
zoghurt
(06.04.21)
Haftanin 2 gunu calisiyorum sadece, istifa etmek gereksiz su anda ama yakin bir sektore gecmeye karar verdim.

Su anda projesinde arastirmaci olarak calistigim hocanin safi havagazi oldugunu anladigim anda kendisine karsi olan butun saygimi yitirdim. Nasil anlatsam. Islerin kendi anlamadigi kisimlarinda anlatilana guvenmez, sunu soyle yapin bunu boyle yapin diye mudahale eder. O isten anlamaz ama anlayani da yerer, kafasinin dikine gidip isleri sarpa sardirir. Yapilani unuttugu icin ve not almadigi icin 2 adim ileri gidersek 5 adim geri gideriz. Uyardiginda da tartismaya girer. Sebep sunmadan sunlari yapin der, kesik basli tavuk gibi yolunu bulmaya calisirsin.

Akademiyi komple birakip ozel sektore gecmeyi dusunuyorum. Zaten akademiye devam edersem arastirmayi birakip derslere zaman ayirmam gerekecek. Efendi gibi gider arastirma-gelistirme projelerinde calisirim daha iyi.
0
chezidek
(06.04.21)
son ayrıldığım iş yerinde (5 sene önce) karı kocalardı ve basketbol oynayanların çok iyi bildiği bir web sitesinin sahipleri. adam bildiğin manyaktı. bipolar falan herhalde. bir gün iyi, bir gün kötü. ofise gelir bas bas müzik açar, asla çalışamazsın. hele işin muhasebeyse dikkat ister yani. gecenin köründe ayakkabı linki atar, bunları bul der. bir şey sorar şu şu oldu mu diye, şu şu yüzden olmadı ya da olmayacaktı ama şunu şunu yaptım oldu diye izah etmeye kalksan bağırır ben sana açıklama yap dedim mi, oldu mu, olmadı mı onu sordum diye bağırır, sonra mesela olmadı dersin, niye olmadı der açıklama bekler. herkesi dolandırır ama telefonlara benim bakmamı ister vs vs.
en son bir gün işe gitmek için kalktığımda keşke deprem olsa da işe gitmem gerekmese diye düşündüğümü fark ettim ve o gün anahtarlarını verip ben daha gelmiyorum dedim. benden sonra gelen eleman bunları tokatlamış. bir sürü ayakkabılarını çalıp kendi site kurup satmış. karısı da bak sen bizi bırakıp gittin başımıza neler dedi diyor. karısı iyi biriydi hala çok severim ama adam ıyyy. oh iyi ki kurtuldum ondan.
iyi ki kurtulmuşum. 5 yıldır çok severek yaptığım bi işim var.
0
matilda
(06.04.21)
şirketim daha doğrusu yöneticim zam sözünü tutamadığında. ardından da iş bulup kağıdı önüne bıraktım. o andan itibaren söylediği her şey bi kulağımdan girdi öteki kulağımdan çıktı. hatta 2 senelik periyot içinde maaşımın iki katına çıkacaklarını bile söylediler ama ilk söz benim için kıymetliydi. bi kere yalan söyleyen sözünü tutamayan her zaman böyle yapar.
0
golgi aygıtı
(06.04.21)
Hadi ben de yazayım madem...

Bundan 5-6 sene önce bir ajansa girerken "Bakın ben dünyayı gezmek istiyorum. Seçiminizi yaparken bunu da göz önünde bulundurun çünkü bir zaman sonra işten ayrılmam gerekebilir" diye belirttim ve yöneticilerin çok hoşuna gitti. Sonra gel zaman git zaman baktım ben dünyayı filan gezemiyorum. İşsiz güçsüz halimde çok büyük bir risk alıp "Burada ne uzar ne kısalırım, amaçladığım yolda da ilerleyemiyorum. Bu yüzden işten ayrılmayı planlıyorum." dedim. Benden oldukça memnunlardı, maaş zammı ve çalışma saatlerimde düzenleme teklif ederek yarı zamanlı şekilde öneri getirdiler ancak kibarca reddettim. "İleride fikrini değiştirirsen kapımız sana açık." dediler ve ben de ayrıldım.

Ondan sonraki süreçte çok ilginç gelişmeler oldu ve adeta film gibi geçen birkaç ay içerisinde; işten ayrılmamın üzerinden 1 sene geçmeden cruise gemilerinde iş buldum ve 4 yıldır çalışıyorum. Acayip mutluyum :)
0
burka
(06.04.21)
ilk özel sektör işimde zaten maddi olarak ailecek zorda kaldığımızdan girmiş olduğum bir iş olduğu için, durumumuz düzelince ve yüksek lisansa da başlamak istediğim için istifa etmiştim. sonrasında uzun yıllar akademide çeşitli üniversitelerde çalıştım, bazen asistan olarak bazen proje burslu olarak bazen okul burslu olarak vs vs ama akademide en azından bana yer olmadığını görerek, yılllarrr sonra kendi alanımda tekrar özel sektöre döndüm. asıl bahsetmek istediğim de bu.

müdürümüz sağ olsun, dışarıdan böyle modern gibi görünen bir arkadaş. iş yeri de öyle. alanında da türkiye'de az bulunan bir firma. ama,

1. aynı departmanda bir kısım insanı eşşşşek gibi çalıştırırken, bir kısmını ise kaçmasın diye az işle çalıştıran, ama aslında bu iki tarafa da ne hak ettiği iş yükünü ne de maaşı verebilen bir departman müdürü ve firma bu bahsettiğim. ama türkiye'deki çoğu yer böyle zaten. özellikle de kurumsal değilse.

2. kurumsallığa gitmekte olan bir firma ama hala aile bağları ile yönetiliyor tabi. bu da bir etken. firma karmaşa içinde.

3. ayrımcılık. sadece cinsiyetten bahsetmiyorum, din, mezhep, ırk ve etnik köken ayrımcılıklarından da bahsediyorum.

4. iş güvenliğinin sıfır olması. hatta sıfır bile fazla yani.

5. fikirlerinin çalınması veya karşılığını alamaman. bir de güya fikire karşı prim sistemi var. bu arada bazıları patentlik fikirler ha.

6. sana hiç değer vermemeleri de bunların hepsinin üstüne fındık olarak dökülüyor aşjdksaidadka

neyse, sinirim bozuldu. yazsam daha neler yazarım da, bu altı madde şimdilik yeterli. ha türkiye'deki çok firma böyle, o ayrı.
0
pasp
(06.04.21)
(7)

Çürük raporu çıkan apartman ve ölü taklidi yapan komşular

things
Merhaba,Konu istanbul'da 28 yıllık bir apartman. Zamanının lüks yapılarındanmış ve kimse böyle bir şey beklemiyordu. Zemin kattaki bir komşunun kolonlarında çatlaklar oluşmuş birkaç ay önce. Yöneticiyi arıyor ve acil test yapılıyor. Testte apartmanın yüksek oranda kusurlu olduğu belirtiliyor. Yöneti
Merhaba,

Konu istanbul'da 28 yıllık bir apartman. Zamanının lüks yapılarındanmış ve kimse böyle bir şey beklemiyordu. Zemin kattaki bir komşunun kolonlarında çatlaklar oluşmuş birkaç ay önce. Yöneticiyi arıyor ve acil test yapılıyor. Testte apartmanın yüksek oranda kusurlu olduğu belirtiliyor. Yönetici acil bir whatsapp grubu kuruyor insanları bilgilendiriyor ve bir toplantı yapılıyor. Toplantıya katılanların bir kısmı yöneticiyi yalan söylemekle suçluyorlar. Bir çözüm de üretmiyorlar. Bir grup da destek vereceğim diyip son anda vazgeçen bunama belirtisi gösteren 80 yaş üstü insanlar. Apartmanı yenilemek isteyen yönetici üstüne yürünmesinden dolayı pes edip istifa ediyor. Apartmanın kat izni maksimum olduğu için kimse cebinden para verip yeniden bina dikmek istemiyor. Çoğunluk yaşlı olduğu için ölürsek ölürüz kafasında sanırım. Genç olanlar da içini yaptırdığı için halinden memnun.

Ben ailemin böyle çürük apartmanda oturmasını istemiyorum. İnsanlara çürük ev satmak veya kiraya vermek zaten olmaz. Kabul etmeyen insanların çoğu gayet varlıklı insanlar bu arada. Bunun bir çözüm yolu var mıdır? Bu insanları binanın tekrar yapılmasına nasıl zorlayabiliriz?

Teşekkürler
0
things
(05.04.21)
Ama zate curuk raporu ciktigi icin yikilmak zorunda degil mi? Atiyorum 90 gun sure icin bosaltilmali bosaltilmazsa beledige gelip elektrik su kesiyor.

Illa yikilsin cozum icin kimseyle ugrasmak istemiyorum derseniz rapirlarla belediyeye gidin onlar zaten muhurlerler apartmani.
0
c1b2k3
(05.04.21)
eğer gerçekten çürük ve yıkılması gerekiyorsa belediyeye başvurun bireysel, zaten bina mühürlenir.

ha yok aciliyeti olacak kadar kötü durumda değilse, o zaman işiniz iş. ailenizi kurtarın gitsin.
0
roket adam
(06.04.21)
benzer durum içerisindeyiz.

durum şu, özel şirketlerden aldığın raporun sadece bilgilendirici bir niteliği var. belediyeye şikayet edersen zorla belli bir süre içinde yaptırma şartı koyuyor ya da binayı mühürlüyorlar gibi bir şeyler söylemişti ilgili bir komşu.

kimse dediğin gibi cebinden para vermek istemiyor ancak işe belediye karışırsa yaptırılacak deniyor. kat izni sınırda olduğu içinde müteahhit'e yaramıyor.
şikayet etseniz de kara koyun ilan edilirsiniz.

yaptırmaya sıcak bakan komsular varsa ne ala, yoksa evi satıp arazi olmak en temizi.
0
qxgviper
(06.04.21)
Konu ile ilgili diğer seçenekler hakkında video youtu.be
0
austra
(06.04.21)
Eğer karot alınıp sonuç çürük çıktıysa 60 gün içinde mecbur apartman boşltılıyor. 60 gün sonunda belediye apartmanın elektriğini kesiyor. Bizim apartman yeni çürük aldı hemen çıktık.
0
suicides underground
(06.04.21)
Karot alınıp raporun oluşması ayrı, belediyeye teslim etmek ayrı diye biliyorum. Yani henüz belediyeye kimse götürmemiş olabilir.
Belediyeye teslim ettikten sonra 2 ay süre başlıyor.
0
burfak
(06.04.21)
sizin hikayenin yaşanmışı burada.

tr.sputniknews.com
0
spivak
(06.04.21)
(4)

bu gece 11 gibi taksi bulabilir miyiz?

nefertarii
istanbul kadikoy'de?cok mu zor olur?
istanbul kadikoy'de?

cok mu zor olur?
0
nefertarii
(05.04.21)
Taksiler çalışıyor.
0
suicides underground
(05.04.21)
çok rahat olur
0
excespeace
(05.04.21)
en kötü bitaksi kur veya uber, bulursun.
0
nhk ni youkosu
(05.04.21)
Bi taksi app var
0
c1b2k3
(05.04.21)
(12)

En son ne için ağladınız?

asaf
sb.
sb.
0
asaf
(05.04.21)
Bazen içince durduk yere ağlarım. En son çok kötü agladigimda bir haksızlığa ugramistim. Hayatımı iki yıl alt üst etti. O zaman yere düşüp ağladım normalde böyle şeyler inanılmaz gelirdi. Duygulu biri değilim aslında.
0
howfaristhesky
(05.04.21)
Doğan Cüceloğlu'nun bir videosunu izlerken hem anlattığı şeylerden etkilendim hem de ne kadar samimi ve ne kadar sevgi dolu biri olduğunu gördükçe ağladım.
0
1bir1bir1
(05.04.21)
işsizliğimden ötürü.
0
rose parks
(05.04.21)
dün sabah, feridun düzağaç'ın beni bırakma şarkısına ağladım. beni bıraktı çünkü :(
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.04.21)
Annemin, geçmişimdeki bazı yaşantıları hata olarak değerlendirmesi ve temcit pilavı gibi tekrar etmesi ve bir hafta önceki son tekrarından sonra bardağın taşması.
Daha önce ya sabır diyordum. Bu defa diyemedim.
0
pro9it9is9
(05.04.21)
Bugün zorla göreve gönderilip şehit olan amcamın doğum günüydü. Faillerine takipsizlik verildi. Buna ağladım.
0
suicides underground
(05.04.21)
Nomadland'in sonundaki yazıyı gördüğümde, 1 saat kadar önce...
0
(05.04.21)
4 sene önce dayım vefat edince çok ağladım. 3 yıl önce baba ölünce gasilhanede çok üzülmüşüm ağlıyor gibi yaptım. Birde 26 sene önce dedem vefat edince ağlamıştım. Ben ağlama özürlü bir öküz olduğumu anladım , diğer arkadaşların yazdıklarını okuyunca.
0
synax
(05.04.21)
Kuş, civciv, hamster gibi küçük canlıları avucuma alınca ve kalplerini hissedince ağlıyorum ben ya. Ama böyle normal duruyorum, gözlerimden yaşlar bosanıyor. Içim gidiyor olm ya, okadar savunmasızlık, güçsüzlük, vallahi deli çıkacağım, çok hüzünleniyorum. Kaldıramıyor ruhum güçsüzlüklerini. Geçen Karla diye bi kedi doğum yapmış. Böyle ziyarete gittik, olm aldım elime ben yine dedim bu kalbin küçüklüğü ne ya, bu nasıl başa çıkacak, yaşlar başladı akmaya. Vallahi dayanmaz kalbim fazla. Daha kendi yok ama kalbi var, atmaya çalışıyor (._.)
0
velvetmorning
(06.04.21)
7 yıl önceydi. Kızım çok hastaydı.
0
tcyx
(06.04.21)
Annem memeyi kestiğinde
0
eksimeksi
(07.04.21)
3 yildir her gun aynı şey için ağladım hala ağlıyorum ama artık tanrinin dualarima cevap vermemesine ağlıyorum...
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(17.04.21)
(13)

küçük çocukların çoğu tavrını itici bulmak

denizzz
var bende böyle bir şey. sizde de var mı? bunu her ortamda dile getirmek mümkün olmuyor, özellikle de ortamda çocuklu aileler mevcutsa. fakat küçük çocukların pek çok hareketi acayip derecede rahatsızlık yaratıyor bende. çocuk şımarıkça bir hareket yap buna büyük anlamlar yüklendiğinde ve etrafında
var bende böyle bir şey. sizde de var mı? bunu her ortamda dile getirmek mümkün olmuyor, özellikle de ortamda çocuklu aileler mevcutsa. fakat küçük çocukların pek çok hareketi acayip derecede rahatsızlık yaratıyor bende. çocuk şımarıkça bir hareket yap buna büyük anlamlar yüklendiğinde ve etrafında pervane olunduğunda ortamdakilere katılıp gülümsesem de içimden bin türlü düşünce geçiyor, "insanlar bu şımarıklıkları nasıl oluyor da sevimli buluyor" gibisinden. bir de üstüne üstlük suçluluk duygusu bastırıyor arada bir, niye ben 15-20 dakikadan sonra katlanamıyorum çocuklara, niye sıkılıyorum diye.
0
denizzz
(05.04.21)
Çok. Çok sevdiğim bir arkadaşıma "çocuğun çok şımarık" diye bağırasım geliyor, tabii ki gülümseyip geçiyorum. Zaten çocuklu ortamım pek yok, çocuk sahibi olmayı da düşünmüyorum. Suçluluk duymayın, gerizekalılığa dayanamıyorsanız sizin suçunuz değil.

Edit: Ya bir de eklemeden geçmeyeyim, sorun çocukta değil, çocuğun her saçmalığına dediğiniz gibi tepki veren ailede ve bu aileler birbirlerini çok etkiliyorlar. Yoksa çocuk kendi başına bir ayna anca.
0
whoosie
(05.04.21)
Fazlasıyla var, hem de hiç suçluluk duymuyorum. Bir dk bile katlanamıyorum, ortamdakilere katılıp gülümsemiyorum da. @whoosie +1.
0
pati
(05.04.21)
aynı fikirdeyim. bence çocukların çoğu yalnızca kendi ailesine sevimli geliyor. kendisi sevimli buluyor diye herkesin aynı gözle bakacağını zannediyorlar. halbuki objektif gözle söyleyebilirim ki büyük kısmı sevimli değil.
0
dafuq
(05.04.21)
bende sadece baş ağrısı yapıyor, bebekler de dahil. zekası gelişmemiş insanlar işte basitçe, maymundan halliceler gibi yakıştırmalar yapardım da linç edilebilirim. gerizekalı insanlara kim olursa olsun tahammül edemiyorum. nasıl çocuk yapıcam onu da bilmiyorum.
0
diffarentiationation
(05.04.21)
Benim kendi çocuğum var bazen ben bile kendi çocuğuma dayanamıyorum:) sizin böyle hissetmeniz çok normal.
0
sta
(05.04.21)
Ben 10-15 dkyı bırakın 1-2 dk bile katlanamıyorum çocuklara. Çok iyi anlıyorum bu yüzden sizi ama asla suçluluk duymuyorum bu konuda. Ben insanların kendi çocuklarını sevimli bulmalarına bile inanamıyorum açıkçası. Başkasının çocuğunu sevimli bulmak hele böyle dokunmak, öpmek falan inanılmaz tuhaf bir şey bu yüzden benim için.
0
ms brownstone
(05.04.21)
Çocukları sevmiyorum. Sadece konuşamadıkları ama yürüyebildikleri bir evre var, o evre bana sanki kedilermiş gibi geliyor, rahat rahat mıncırabiliyorsun. Onun haricinde sevmiyorum. hiçbir şey bilmiyorlar her konu hakkında fikirleri var konuşuyorlar, yaramazlık yapıyorlar evi dağıtıyorlar.
0
Hallegadola
(05.04.21)
Ben kendi yeğenime bile tahammül edemiyorum. Kendi çocuğum olunca heralde sabır yüklenecek:) çok haklısınız. Hele ki başkasının çocuğuna hiç tahammül edilmiyor.
0
suicides underground
(05.04.21)
Nesil farkımız var, dolayısıyla yetiştirilme farklarımız var. Benim 14 yaş küçük kardeşimle bile aramda yetiştirilme farkımız var zira ben evin ilk çocuğuyum o 3. ve son çocuğu. Hayatımda bir tek kardeşimi sevdim çocuk olarak, o da gözümün önünde büyüyen ve cidden muazzam tatlı bir çocuk olduğu için, ama bazen ona verilen tavizler bana verilmedi diye içimde bir çocuk tepiniyor. Dışarıdaki çocuklara karşı her zaman aynen dediğin halde oldum ve ne kadar şımarık olduklarını gördükçe rahatsızlığım arttı, gıcığım arttı, vs. Sonraları anladım ki benim yetiştirilişimle ilgili bu, onlar büyürken ne kadar şartsız seviliyorsa ben büyürken o kadar şartlı sevilmişim. Onların kendileri olmalarına çoğunlukla izin veriliyor ama bana izin verilmedi. Üzerimdeki baskı buymuş. Kim bilir belki ben de öyle yetişseydim çocuklara bayılacaktım bilmiyorum. Ama bu huzursuz oluşumdaki en önemli etkenin yetiştirilme farkı olduğunu keşfettiğimden beri daha sakinim daha sağlıklı bakabiliyorum olaylara. Tabi yine çoluk çocuk ortamlarına balıklama dalmıyorum o ayrı.
0
1bir1bir1
(05.04.21)
Anne babası simartmissa ben de katlanamiyorum. Zeki bir cocuksa da muhabbet etmeyi çok severim. Her zaman anne baba ile ilgili
0
howfaristhesky
(05.04.21)
genel olarak çocukları günah keçisi ilan edeceğinize anne babalarına pay biçmeniz lazım.
çocuk ne alırsa onu yansıtır. ha çocuk ne yaparlarsa yapsınlar uslanmıyorsa o zaman anne baba çocukla mümkün olduğu kadar sosyalleşmekten kaçınmalı.

5 yaşında kızım var, yeri geliyor ben bile dayanamıyorum ki etraftaki herkes kızımla aramdaki ilişkiye gıpta eder. ama başkalarının yanında, bize yalnızken yaptığı şımarıklığı yapamaz. ben nasıl eşime, anama, babama yaptığım şımarıklığı dışarıda yapmıyorsam o da yapmamalı.

ha şu da var, en nihayetinde çocuk bunlar. bir yere kadar idare edebiliyorsun. algıları, dikkatleri çok kısa süre içerisinde dağılır ve başka yere kayar. ama işte dedim ya anne baba frenlemeli sosyal ortamlarda.

veya benim gibi çocuklu ortamlara girmeyin. ben kuzen buluşmalarında bile maksimum 1 saat kalıyorum. çünkü kafam kaldırmıyor bir yerden sonra.

son olarak da hiç sevmiyorum bu şekilde beylik cümleleri ama çocuğunuz olunca en ufak hareketi bile sizi heyecanlandıracak ve güldürecektir. çünkü hareketlerinin bir çoğunu hayatında ilk kez yapıyor ve onu yetiştiren kişi olarak size enteresan geliyor.

çocuklardan nefret etmeyin, onları sevmiyorum filan demeyin. bu gerçekten çok üzücü. dediğim gibi ben de kendi çocuğum dışında hiçbir çocuğa dayanamam ama "çocuklardan nefret ediyorum, yok maymundan halliceler" filan gerçekten üzücü. kendinizi uzak tutmanız, herkesin güldüğü hareketlerine tepki vermemeniz tabi ki çok normal ama bu tarz ifadeler bana çok can sıkıcı ve üzücü geliyor.
0
teritori
(05.04.21)
çocukların suçu yok. aile onun içini dolduruyor. misafirlikte ve toplum içinde de aynayı yansıtıyor. otomatikman kimlerle arkadaş olduğunuzun sağlaması yani.
0
evimin paspasi
(05.04.21)
8-9 yaşlarında bir kuzenim var, annemle ikisi "kanka" olmuşlar. Bize geldiklerinde surekli olarak yasadigi abuk subuk bos olaylari anlatıyor çocuk. Annemde dinliyor yorum falan yapiyor, çocuğun özgüveni zarar gormesin diye. Gerçekten nefrete yakın hislerim olustu cocuga karşı. Suçluluk duyuyorum.
0
eksimeksi
(07.04.21)
(8)

apartman dairesinde soba

vasatov
müşterek sistem olduğu için kaloriferleri erken sönen bir apartmanda 3. kat dairede yaşıyoruz. evde içerden yalıtımlı ama doğru düzgün ısınmayan, kuzey yönünde 15-20 m2'lik bir oda var. şu anki odama göre daha büyük olduğu için bu odayı çalışma odası yapmak istiyorum. hem dekoratif olsun hem de oday
müşterek sistem olduğu için kaloriferleri erken sönen bir apartmanda 3. kat dairede yaşıyoruz. evde içerden yalıtımlı ama doğru düzgün ısınmayan, kuzey yönünde 15-20 m2'lik bir oda var. şu anki odama göre daha büyük olduğu için bu odayı çalışma odası yapmak istiyorum.

hem dekoratif olsun hem de odayı ortalama 20 derecede ısıtsın diye retro bir mini döküm soba koymak aklıma geldi. daha önce hiç sobayla işim olmadı. acaba sorun yaşatır mı? ya da bu amaca uygun bildiğiniz bir mini soba var mı?
0
vasatov
(04.04.21)
Baya odun kömür yakan bir sobadan mı bahsediyorsunuz? Olmaz o bence. O apartmanda soba bağlayabileceğiniz bir baca yoktur, eğreti çözümlerle de karbonmonoksit zehirlenmesi riski yükselir.

Çalışma masasının altına şu tobleron biçimli ayak ısıtıcılarından alın, risksiz olsun.

Edit: eğreti çözüm = odadaki balkon camını kestirip dışarı boru uzatmak
0
kobuzchu kiz
(04.04.21)
odadaki balkon camını kestirip dışarı boru uzatsak olmaz mı acaba?
0
🌸vasatov
(04.04.21)
geri tepme riski yüksek. sağdan soldan laf edenler olabilir
0
sutlu nescafe
(04.04.21)
Benim de hayalim ama maalesef olamayacağını düşünüp hayıflanıyorum. Baca olsa bile mahalle baskısının ağır basacağını düşünüyorum. Keşke youtuberlerden falan böyle bir akım başlasa belki o zaman yeni binalarda baca sistemi yapılır, tercihen nostaljik sobalar kullanılabilir.
Soruya cevap olmadı pek ama hayalimdi yazmak istedim
0
epitaf
(04.04.21)
@vasatov
üstte kimse yok mu? bacanın dumanı üsttekileri rahatsız eder.
0
late viper
(04.04.21)
balkon camını kestirirsen alt, üst kattaki, sağdaki soldaki herkes küfür eder, ilk fırsatta da şikayet ederler. binanın dışı da, üst balkonlar da kapkara olur. imkansız böyle bir şey, elektrikli ısıtıcı falan al derim.
0
roket adam
(04.04.21)
www.koctas.com.tr
Bakın böyle şeyler varmış, odun yok duman yok, dekoratif falan.
0
kobuzchu kiz
(04.04.21)
Kaçıncı kat? En üst kattayız şömine var bizde cayır cayır yakıyoruz kimse bir şey demiyor ama alt kattakiler yakamıyormuş.
0
suicides underground
(05.04.21)
(2)

yakın zamanda özel hastanede ameliyat olan

ruh i tibbiye
vaka sayıları böyleyken yakın zamanda özel hastanede ameliyat olan ya da bir yakını ameliyat olan var mı?bu ameliyatların ertelenmesi meselesi sadece devlet hastaneleri için mi geçerli? 10 gün sonra ortopedik bir ameliyatım var, bir miktar endişeliyim. hastanelerde durumlar nasıl?
vaka sayıları böyleyken yakın zamanda özel hastanede ameliyat olan ya da bir yakını ameliyat olan var mı?

bu ameliyatların ertelenmesi meselesi sadece devlet hastaneleri için mi geçerli?

10 gün sonra ortopedik bir ameliyatım var, bir miktar endişeliyim. hastanelerde durumlar nasıl?
0
ruh i tibbiye
(04.04.21)
Teyzem özel hastanede ameliyat oldu. Hastanede kaptığı covidden dolayı kaybettik..

Diğer teyzem devlette ameliyat oldu. Çok şükür bir şey olmadı.

Hastalığımı takip eden doktorum pandemi hastanesinde görevde. Dün instagram canlı yayını yaptı. “Anestezi yatakları dahil covid servisi oldu. Lütfen çok çok acil bir şey yoksa hastaneye gitmeyin.” Dedi
0
suicides underground
(04.04.21)
Arkadaşım özel hastanede safra kesesini aldırdı. bir gün de yattı.
çok şükür virüsle alakaları olmadı. zaten hastane ameliyat olacaklara ve refakatçilere test yapıyordu.
biraz paraya kıyıp tek kişilik bir odaya almalarını söylesen kendini?
0
etna
(04.04.21)
(22)

İnsanlar nasıl aşı oluyor? Soru yorum.

the real brad pitt
Merhaba. Etrafta son dönemde 20-60 yaş aralığında da aşı olan insanlar görüyorum. Storyler twitler konusmalar vs. Nasıl oluyor bu? Farklı şekilde rapor almaya çalışıp aşı olanlar da var sanıyorum? Benim babam yüzde 90+ engelli mesela ama enabız’da bir hareket yok. Annem de babam da 50 yaşın üzerinde
Merhaba.

Etrafta son dönemde 20-60 yaş aralığında da aşı olan insanlar görüyorum. Storyler twitler konusmalar vs. Nasıl oluyor bu? Farklı şekilde rapor almaya çalışıp aşı olanlar da var sanıyorum?

Benim babam yüzde 90+ engelli mesela ama enabız’da bir hareket yok. Annem de babam da 50 yaşın üzerinde 60’a yakınlar. Aşı ne zaman olacaklar? Biontech ne ara geldi? Onu seçemiyor muyuz?

Bir konu daha var ama yanlış anlamanızı istemiyorum. Ben neden parasıyla bu aşıyı yaptıramıyorum. Devlet parası olmayanları hızlıca aşılasa daha iyi değil mi? Ben biontech istiyorum kendim ve aileme satın almak istiyorum. Ama böyle bir şansım yok. Devletin sırasını bekliyorum. Neden. Hem ben istemiyorum bunu beklemeyi hem de devlet niye bana ekstra zaman para harcıyor ki. Özel sağlık sigortasını da yasakla o zaman yani.

Tşk.
0
the real brad pitt
(04.04.21)
Parası olmayan kanser hastaları sıra beklerken sen neden parayla aşı olasın ki? Mesela benim otoimmün hastalığım var ben sıra bekliyorum sen neden beklemiyorsun? Demek ki her şey parayla olmuyormuş. Şaşırtıcı ama gerçek.
0
suicides underground
(04.04.21)
merhaba, kronik hastalıkları olduğu için çıkıyor muhtemelen. bilmediğiniz hastalıkları olabilir. benim arkadaşım kanser mesela, aşı çıktı ama çoğu kişi bilmiyor kanser olduğunu (söylemediği için). o da öyle story koydu mesela. :)

biontech yeni geldi bu arada. istediğiniz aşıyı olabiliyosunuz şu anda.
0
nathanieltroy
(04.04.21)
kronik rahatsızlığı olanlar, sağlık çalışanları, öğretmen, thy çalışanları gibi meslekleri icra edenler..

diğer sorunuzun cevabı da, çünkü yeterli aşı yok. öncelikle virüse karşı daha dayanıksız olduğu düşünülen yaşlılara ve hastalarla iletişimde olan çalışanlara yapılıyor. elbette siyasi ilişkileri ile olanlar da vardır ancak görünen bu. parasını basayım alayım denilecek bir durum değil.
0
jepa
(04.04.21)
28 yaşında şeker hastasıyım, aşı çıktı ve oldum.
Yeterince aşı gelmediği için aşı dağıtımında ve yapılacak kişilerin seçiminde hala %100 mantıklı hareket edilemediği de bir gerçek malesef.
0
anatomik
(04.04.21)
su an 60 yasa kadar dustu asilama, onun disinda risk grubundaki 20 yasinda biri de onceliklidir.

"neden parasiyla olmuyoruz"
cunku su an yeterli asi yok, pandeminin en basindaki maske olayini dusun, 5 kurusluk maskeleri salginin basinda bulamadik, dunyanin en degerli seyiydi o zaman, paranla bile alamiyordun hatta, sonra uretim artti simdi 1001 cesit maskeyi alabiliyorsun, asi da muhtemelen oyle olacak, seneye ya da bu yilin sonuna dogru asiuretrimi artacak ve istedigin asiyi parasiyla olabileceksin bence, muhtemelen sadece risk grubundakilere yimne ucretsiz asi saglanabilir onumuzdeki sene
0
exlibris
(04.04.21)
basın çalışanıyım ben de, yaş 36. özel durum olunca vurdurabiliyorsun.
0
mermize
(04.04.21)
İlk sorunun cevabı için teşekkürler.

2.si için de;

Ben diyorum ki. Aşı var. 80 milyon kişide aşı satın alacak tek kişimiz var, devlet. Bir tek devlet satın alabiliyor aşı yani. Ok tamam. Bir aşı maliyeti 10 dolar diyelim. Geldisi gittisi taşımasıyla ben şahsen bir aşıyı 100 dolar verip alabileyim. 10 katı ödeyip. Devlet artık bana aşı yatırımı yapmak, bunun için para harcamak zorunda değil. Elinde para da var. Durumu olmayanlara da devlet satın alsın. Win win değil mi? Nereyi kaçırıyorum ben? Devletin aşılayacağı kişi sayısı azalacak, dolayısıyla devlet daha çabuk ve rahat aşı satın alıp görece azalan kişilere yapacak.
0
🌸the real brad pitt
(04.04.21)
Sorun aşıların sadece satın alınmasında değil, üretilmesinde. Herkesin bir anda faydalanacağı sayıda aşı üretilmedi. Bu yüzden öncelik olarak riskli gruplara yapılıyor.
0
clones
(04.04.21)
"sosyal devleti" kaçırıyorsun.
parası olan, hükümet yanlısı olan aşı olabilecek gibi bir durum gözükse de bu ülke hala sosyal bir devlet.
0
ankara06
(04.04.21)
Sinirsiz asi yok ki ortada? Yani senin asi alman demek devletin senden daha fazla ihtiyaci olan daha az kisiye asi yapbilmesi demek.
0
ghilleinthemist
(04.04.21)
@clones, en mantıklısı bu olur ama bu da doğru değil. Diğer ülkelerde avrupada amerikada aşılama uçuyor.
0
🌸the real brad pitt
(04.04.21)
aşı yok ki, yani birçok ülke var ve üretici firmalar kısıtlı. geçen bi video izledim; sinovac'ın üst yönetimden bi kadın galiba ülke filipinlerdi tam hatırlayamadım, konuktu, sunucu bize ne zaman aşı verecekseniz minvalinde sorular soruyordu, sinovac yetkilisi kadın da önceliği faz denemesi yapılan ülkelere, yani türkiye ve brezilya gibi, verdiklerinden falan bahsediyordu... almanya'da dr arkadaşıma astrazeneca vurdular mesela, daha yeterli sayıda biontech almanyaya bile gelmemişti birkaç ay önce. şuan durum değişmiş olabilir. yani bazılarının yetersiz dediği sinovac bile aslanın ağzında.
0
omonia
(04.04.21)
kardeşim MS hastası ve o da ilk doz aşıyı oldu.
39 yaşında.
0
etna
(04.04.21)
senin kacirdigin nokta yeterli asi yok henuz

toplam 10 asiya ihtiyac var diyelim
5 tane uretilmis
bunun 3 tanesini guclu devletler almis
sen sadece bir tane alabilmissin, onu da en cok ihtiyaci olana vuracaklar,

asi olsa dukkan senin, ama seneye asi uretimi artar ulkeye butun asilardan gelir, sen devleti beklemeden parasini bastirip istedigin asiyi olursun
0
exlibris
(04.04.21)
Çünkü sağlık en temel haktır. Parası olana değil, herkese ücretsiz sağlanmalıdır. Şu an zaten aşı üretimi sınırlıyken var olan aşıları parası olan ama öncelikli olmayana yapmak fakir ama öncelikli olana ölün demek anlamına geliyor. Diğer yandan, sizin aşılanmanız yetmiyor. Sürü bağışıklığı için herkes en kısa sürede aşılanmalı, aksi takdirde aşılansanız bile sizinle beraber tüm dünya risk altında. Dolayısıyla planlı gitmek gerekiyor.

Aşılamanın yavaş olduğu bir gerçek, patent diye bir sorun var ve bu sorun aşılamıyor. Şu an Avrupa da bu anlamda bir kriz içinde, Avusturya, Çekya diğer ülkelerle papaz oldu. Herkesin bir an önce aşılanması için kamuoyu oluşturup organize biçimde talepkar olmak gerekiyor ama öyle bir rüzgar malesef hala yok. Aksine dünyada zengin ülkelerin canının istediğine aşı dağıtacağı "aşı diplomasisi" döneminin başladığı konuşuluyor. Muhtemelen başımızdakilerin her şeyi satması nedeniyle bizim rolümüz aşı dilenen olacak yakın gelecekte.
0
evrim halkasi
(04.04.21)
O kadar çok para vermek istiyorsanız, yakında Rusya'ya aşı turları başlayacak. Takip edip paranızı verip gidip aşınızı olabilirsiniz.

Ama paramla neden olamıyorum ? bakış açınız, yeterli aşı olsa bile yanlış. Parası olan hastalıktan korunsun, olmayan korunmasın ölsün mü ? %100 doğru olmasa bile bir öncelik sırasına göre gidiyor işte risk grubuna göre. Ben de isterim hemen hepimiz olalım, ama dünyada aşı savaşları varken bu tepkiniz anlamsız.
0
tss
(04.04.21)
Bakanlıkta tercüman olan bir arkadaş aşılandı, uluslararası görüşmelerde risk almak istemiyorlar. Eşini de aşıladılar hatta. 30’dan küçük yaşları.
60’ı geçenlerin sırası geldi yaptırabiliyolar, eşlerini de aşılıyolar yaşı kaç olursa olsun.
0
megalomaniac
(04.04.21)
kayınpederim 61 yaşında önümüzdeki hafta randevusu var. eşi de aynı şekilde önümüzdeki hafta olacak.
dedeler çoktan oldu.
kanser tedavisi görmüş arkadaşım geçen hafta ilk aşısını oldu.

yani aşı işi yürüyor şu anda gördüğüm kadarıyla. parasıyla vurulmak şu an imkansız çünkü parası olan herkese vurulabilecek yeterli aşı yok. en baştaki maske olayı gibi, maskeyi bu yüzden devlet tekelinden dağıtmaya çalıştılar başlarda sonra çözüldü konu. bu sağlık sistemini alt üst eder. ileride parasıyla da olabileceksin çok yüksek ihtimalle.
0
roket adam
(04.04.21)
Aşı olmak temel bir insan hakkı da ondan parası olan yapamıyor. Sağlık eğitim vb haklara ulaşabilmek için paranız olması gerekmiyor. Bunu devletin ücretsiz olarak sağlaması gerek. Bu insan olmamızın bir sonucu.

Bir de şöyle düşünün çocuksunuz ve aileniz fakir olduğu için siz çiçek aşısı olamadınız. Parası olanlar oldu. Ama parası olmayan ve aşı olamayanlar toplum için büyük bir risk teşkil ediyor. Çünkü bu sadece fakirsen öl o zaman denilmekle işin içinden çıkılacak bir şey değil. Eğer siz aşı olamazsanız aşı olmayan herkese bu hastalığı bulaştırabilirsiniz demektir ve bu da sağlık sistemi için ciddi bir yük anlamına gelir. Falan filan işte.
0
turuncu tonlarda
(04.04.21)
cevaplari okumadim daha once yazildiysa sorry

60+ annem aile hekimine gidip bana niye asi sirasi gelmiyor diye sormus. o da alalim randevunu demis 1 hafta sonrasina almis randevuyu. fyi
0
yoggi
(04.04.21)
Teşekkürler cevap için. Sadece şunu yazayım en son. Ben “param var neden aşımı verin” demiyorum. Kastım bu değil. Parasıyla kendi aşısını satın alanlar olursa, devletin aşı harcaması yapacağı kişi sayısı azalacağından, durumu olmayanlara aşı yapması daha çabuk ve kolay olur demek istiyorum.
0
🌸the real brad pitt
(05.04.21)
Avrupa’da ingiltiere haric asilama korkunc yavas gidiyor. Bu kadar beceriksizler ordusu olduklarini bilmezdim, oyle diyeyim. Hatta bazi ulkelerde gitmiyor. 8 milyonluk ulkedeyim, 4 ayda 1milyon kisi “ilk doz”larini aldi, yani felaket kotu.

Amerika iyi cunku kendileri urettikleri asilari vuruyorlar (moderna, johnson&johnson)

Gecmis olsun, babaniz engelliymis, nasil bir engel bilmiyorum ama mesela kolu ampute edilmis biri engellidir ama risk grubunda hic olmayabilir o yuzden ona henuz sira gelmemistir...

Aile hekimini arayip sorabilirsiniz, sisteme gec dusme vs olabilir belki.
Soruya gelince, “niye parasiyla alamiyoruz” cunku yeteri kadar asi yok. Asi uretimi artinca ve olay pandemiden cikinca parasiyla alabilirsiniz diye dusunuyorum. Grip asisi gibi. Bir de asi durumu olmayana yapiliyor degil ki, risk grubuna gore yapiliyor. (tibbi ve mesleki risk durumu, mesela cogu thy calisani sagliklidir ama mesleklerinden dolayi risk grubunda olabilirler)
Bir de mesela biontech i parasiyla satin alsaniz bile lojistigi ve muhafazasi o kadar zor ki (-70 derecede muhafaza edilmesi gerekiyor) elinizde mundar olur daha dogrusu satisa bile cikamaz normal eczanelerde vs.
Onun disinda dubai’de asi turizmi baslamis diyorlar.
0
kuehles blondes
(05.04.21)
(2)

Kedi sahiplerine soru

Sinner
Merhaba arkadaşlar 9 aylık dişi bir kedim var scottish fold. Dün gece annem mutfağın kapısını açık açık unutmuş kediyi masanın üstünde yaprak sarma yerken buldum. Hemen masanın üstünden aldım (hiç ev yemeği vermiyorum sadece N&D mama ile besleniyor. Gece yarısı kusmaya başladı sonra ishal oldu sonra
Merhaba arkadaşlar

9 aylık dişi bir kedim var scottish fold. Dün gece annem mutfağın kapısını açık açık unutmuş kediyi masanın üstünde yaprak sarma yerken buldum. Hemen masanın üstünden aldım (hiç ev yemeği vermiyorum sadece N&D mama ile besleniyor. Gece yarısı kusmaya başladı sonra ishal oldu sonrasında da yorgun düşüp uyudu. Sabaha kadar başında bekledim şimdi enerjisi yerinde düzelmiş gibi. Sizce panik olacak bir durum var mı? Sarmanın içinde soğan vs olduğu için korktum ama 1 tane yemiş kustuğundan anladığım kadarıyla
0
Sinner
(04.04.21)
Kedi sahibiyim, uzman da değilim ancak istifra edip çıkarınca problem ortadan kalkmıştır diye düşünüyorum. Menenmenden tutun da dondurmaya kadar her bulduğunu yiyen kediler baktığım da oldu, hiçbir problem yoktur bozuk sarma vs değilse, müsterih olunuz.
0
krang
(04.04.21)
Cins kedilerde bu tip arızalar olması normal. Kustuysa bir şey olmaz. Sokak kedisinin gözünü seveyim:) bizimki her şey yiyor valla. geçmiş olsun.
0
suicides underground
(04.04.21)
(2)

Şu ortamı nerede bulabilirim?

istanbulu gozu acik dinleyen adam
Şöyle kamp ateşi yakabileceğim bir yeri istanbul'da nerede bulabilirim?
Şöyle kamp ateşi yakabileceğim bir yeri istanbul'da nerede bulabilirim?
0
istanbulu gozu acik dinleyen adam
(03.04.21)
Catalca'da yalikoy veya cilingoz tabiat parki olabilir. 3-4 sene ince ciligoz arap doluydu, yalikoy'de yapmistik biz. Ama tabi ki bu resimdeki gibi olamaz deniz kenari. Resimdekini yapmak icin gol veya dere lazim. (Ki yesillik suyun kenarina kadar gelsin)

Istanbul'da direkt boyle yer var mi bilmiyorum, bolu'daki torkul golu ve yalova'daki erikli selalesinde benzer goruntuler var.

Instagram'daki kampyeri hesabinda baya bir fotograf/yer var. ordan bakilabilir
0
fakyoras
(03.04.21)
Fotoğraftaki in aynısı darlık barajı.
0
suicides underground
(03.04.21)
(5)

Kedi yakalama tekniği

monicapp
Bahçemde 6 senedir baktığım bir kedi var. çok hasta , aşırı yorgun ve hareketsiz ancak vahşi bir kedi olduğundan kutuyu görünce kaçıyor, veterinere götüremiyorum. Bildiğiniz kedi yakalama tekniği varsa belki deneyebilirim
Bahçemde 6 senedir baktığım bir kedi var. çok hasta , aşırı yorgun ve hareketsiz ancak vahşi bir kedi olduğundan kutuyu görünce kaçıyor, veterinere götüremiyorum. Bildiğiniz kedi yakalama tekniği varsa belki deneyebilirim
0
monicapp
(03.04.21)
Ürkütmeden yaklaşıp seveceksiniz bi şekilde. Sonra enseden kaldırıp kutuya koymaca.

Ya da direkt kutunun içine yaş mama koyup bekleyin, girince kapağı kapatın.
0
msb
(03.04.21)
mümkün mertebe kutuyu göstermemeye çalışın ve kutuyu ağzı yukarı gelecek şekilde tutun.

arkasından bir elinizle enseden, diğer elinizle arka bacaklardan (ister hemen popo altından, ister patilerden ya da bileklerden) tutun ve kutunun ağzı yukarıdayken, önce arka bacaklarını sokarak içeri bırakın.
önce kafası değil, arka bacakları girecek.
yani yatay değil, dikey şekilde sokacaksınız, atacaksınız içine.
öbür türlü yapamazsınız.

arka bacaklarından tutmazsanız bacaklarını açıp içeri girmeye direnir.
o yüzden asıl mesele tek elle arka bacakları tutabilmekte.

içeri atar atmaz, elinizi çekerken hemen kutunun kapağını kapatın, anında fırlar.
0
blatta hiberna
(03.04.21)
İlk seçenek olarak kutunun içine yaşmama koyup uzaklaşıp girmesini bekliyoruz biz. Girdiğinde yaklaşmadan kapıyı kapatabilmek için iple düzenek kurmuşluğumuz bile var.
0
not dark yet
(03.04.21)
yaş mama veya ödül çubuğu ikramı yapın. hayvan yediğinde kucağınıza alıp kutunun içine koyun.
0
golgi aygıtı
(03.04.21)
Biza kesi zapt-ı rapt yöntemi olarak ağ atmanın en etkili yöntem olduğunu söylediler eğitimde. Eğitim: yerel hayvan koruma görevlisi eğitimi. İbb veterinerliği veriyor. Belediye bu şekilde yakalıyormuş.
0
suicides underground
(03.04.21)
(4)

instagram'da takip etmediğim kişileri görüyorum

Vse budet horosho
merhaba. insta'da takip etmediğim kişileri takip ettiğimi görüyorum. harici uygulama kullanmışlığım yok. instagram kullanarak girdiğim bir site falan da yok. şifremi de düzenli değiştiririm. giriş geçmişinde de şüpheli bir giriş göremedim. neden böyle oluyor sizce?birileri takipçi satın alıyor belli
merhaba. insta'da takip etmediğim kişileri takip ettiğimi görüyorum. harici uygulama kullanmışlığım yok. instagram kullanarak girdiğim bir site falan da yok. şifremi de düzenli değiştiririm. giriş geçmişinde de şüpheli bir giriş göremedim. neden böyle oluyor sizce?

birileri takipçi satın alıyor belli ama ben ne alaka yani anlamadım. çok huylandırıyor beni böyle şeyler.
0
Vse budet horosho
(02.04.21)
Sanirim hesaplari satiyorlar. El degistiriyor.
0
brkylmz
(02.04.21)
@brkylmz nasıl yani? Benim hesabımı mı
0
🌸Vse budet horosho
(02.04.21)
Rastgele takipçi satın alıyorlar işte
0
suicides underground
(02.04.21)
benim başıma da geliyor bu. paranoyak etti beni. takip etmediğim bir hesap bi bakıyorum ana sayfama düşmüş nedir ne değildir diye hesabına bakıyorum takip etmişim. şifremi değiştiriyorum, giriş yaptığım cihazlara falan bakıyorum, her şey normal. acaba dedim keşfette gezerken yanlışlıkla mı takip ediyorum ama pek ihtimal vermiyorum çünkü keşfette gezerken takiplemek öyle pek farkına varmadan yapabileceğin bir şey değil.

@burakın dediği de olabilir aslında, yani takip ettiğin bir sayfanın sahibi kendi hesabını başkasına satıyor. senin anasayfaya yeni post sahibi gönderi paylaşınca kim bu diyorsun. ama benim durumumda takip ettiğim kişi sayısı da artmış oluyor. var bi haltlar, çözemedim.
0
olutaklidi
(02.04.21)
(10)

günü kötü geçen biri

xdenizx
iş yeri ile alakalı günü kötü geçen biri akşam mesai bitiminden sonra yaparsa kafasını dağıtabilir? seks ve alkol demeyin sakın :) onun dışında
iş yeri ile alakalı günü kötü geçen biri akşam mesai bitiminden sonra yaparsa kafasını dağıtabilir?

seks ve alkol demeyin sakın :) onun dışında
0
xdenizx
(02.04.21)
Motosiklete biniyorum ben, varsa benzer bir hobin neden olmasın
0
okumakserbestbegenmeksart
(02.04.21)
Komedi dizisi izleyebilir. Bomboş aktivite.
0
suicides underground
(02.04.21)
Saatlerce bilgisayar oyunu...
0
kedimedi
(02.04.21)
sokak hayvanlarını beslemeye gidebilir aslında eğer bildiği bir nokta var.
0
elorelia
(02.04.21)
Playstation ekibimiz var. Battlefield V'e giriyoruz. Maksat muhabbet. Birer bira açıp dertleşiyoruz.
0
himmet dayi
(02.04.21)
Yürümek, uzuun uzun yürümek...

Bir de yürürken şunu düşünün, bu gün kötü gitti, ama hayatım kötü bir hayat değil.

Yakın zamanda başıma geldiği ve kalp dahil bir dolu sıkıntı çektiğim için sizi çok iyi anlıyorum. Geçecek.
0
SiyamkedisiZorro
(02.04.21)
sevdiğim yemeği yapmak ya da yeni bir tarif denemek benim hem ruhumu hem de karnımı doyuruyor :) günler de uzadı güneş geç batıyor fonda da sevdiğin müzikleri aç
0
freebird5406_2
(02.04.21)
Yürümek ve müzik dinlemek 1 saatte senin iş tamam :)
0
esinikaybetmiscorap.
(02.04.21)
valla ben tiktoka bakiyorum. ya dabir cocuk bul onunla zaman gecir oyna nese verip unutturuyor.
0
tunaktunaktun
(03.04.21)
Kosmak kosarken müzik dinlemek ve aglamak. Sonrasinda dus almak ve dusun altinda da aglamak. Sonra yuksek kalorili yemek yemek ve hem buna hem de gecen gune aglamak sonra komedi filmi izlemek ve aglamak. Uykuya dalarken aglamak uyku ve kapanış. Sabaha bir sey kalmaz.
0
punk
(04.04.21)
(7)

üstüme kült filmler atın

matilda
Ben mağarada yaşamayan birinin mutlaka izlediği çoğu filmi izlememiştim. En basitinden the shawshank redemption ve La vita è bella'yı bu hafta içinde izledim daha. the godfather, matrix, lord of the rings falan hiç izlemedim. pandemi başında aslında izleyeyim diyodum ama hep erteledim. başlamışken d
Ben mağarada yaşamayan birinin mutlaka izlediği çoğu filmi izlememiştim.
En basitinden the shawshank redemption ve La vita è bella'yı bu hafta içinde izledim daha. the godfather, matrix, lord of the rings falan hiç izlemedim.
pandemi başında aslında izleyeyim diyodum ama hep erteledim. başlamışken devam etmek istiyorum. ortamlarda "ben onu izlemedim ya" dediğimde yuhhh deniliyor..
bunu da izlemeyen kaldı mı dediğiniz filmleri yazar mısınız?
0
matilda
(02.04.21)
gadasiz
(02.04.21)
İMDB Top500 yaz Google'a.
Çıkan listede 1 den başlayıp ömrün vefa ettiğince izle.
0
Mirket
(02.04.21)
back to the future
star wars
american psycho
kingdom of heaven
requiem for a dream
butterfly effect
truman show
shawshank redemption

izle bunlari kanka
0
baldur2
(02.04.21)
Kültün tanımı tartışmalı olmakla birlikte bu listede bazıları yer alıyor.

İyi Filmler boxd.it

Linç timi çalışıyor demek.
0
EasyTiger
(02.04.21)
mind games
as good as it gets
the imitation game
13th floor
matrix
the pianist
schindler's list
pan's lybrent
El Laberinto del Fauno
amelie
braveheart
gladiator
harry potter serisi
star wars serileri
interstellar
annihilation
ex machina
the martian
0
cedric tweedledee
(02.04.21)
The fall izleyin pişman olmazsınız
0
suicides underground
(02.04.21)
Rebecca
Gone With the Wind
The Birds
0
alfred
(02.04.21)
(2)

baba tedavisi / iş durumu

taha1907
selamlar, babam ne yazıkki amansız bi hastalığa yakalandı ve tedavisi de uzun sürecek gibi. dolayısıyla sürekli hastaneye git gel yapacağız gibiben de daha yeni mezun olmuştum ve 4 aydır bi yerde çalışıyorum. iş güzel, insanları da iyi niyetli, fakat işten sürekli izin isteyeceğim ve gerçekten işe k
selamlar, babam ne yazıkki amansız bi hastalığa yakalandı ve tedavisi de uzun sürecek gibi.
dolayısıyla sürekli hastaneye git gel yapacağız gibi

ben de daha yeni mezun olmuştum ve 4 aydır bi yerde çalışıyorum. iş güzel, insanları da iyi niyetli, fakat işten sürekli izin isteyeceğim ve gerçekten işe konstre olamayacağım için bu konuda kendime bi rota çizmem gerekiyor.
bi kaç güne yöneticimle konuşacağım daha hiç bi şeyden haberi yok, bu konularda da tecrübem olmadığı için nasıl davranacağımı bilmiyorum.

acaba şimdi istifa ediyorum ama 2-3 aya her şey yoluna girince tekrar geri dönmek isterim gibi bi konuşma mı yapsam ? veya durumu anlatıp onun mu karar vermesini istesem ?
0
taha1907
(01.04.21)
Merhaba, öncelikle geçmiş olsun. Aynı şey benim de başıma geldi. Size tavsiyem durumu açıklayıp sürekli izin almanın içinize sinmediğini söyleyip yöneticinizden öneri almanız.. aynı durumda bana ücretsiz izin vermişlerdi mesela. Samimiyetle durumu açıklarsanız en doğrusunu yapacaklardır. Babanız için acil şifalar diliyorum..
0
suicides underground
(01.04.21)
bence de samimiyetle durumu aciklayin ucretsiz izin mantikli olabilir cok gecmis olsun
0
camene87
(01.04.21)
(5)

Düğün fotoğrafçılığı

black mamba
Uzun süredir sinema ve fotoğrafla ilgileniyorum. Amatör kısa film, klip falan çektik. Ancak hiç para kazanmadım. Düğün fotoğrafçılığında fena para yokmuş. Yazın düğün fotoğrafı çekmek istiyorum. Sadece dış çekim denen fotoğrafları çekicem. Ancak uzun vadede pek para kazandırmaz gibi geliyor. Yani 10
Uzun süredir sinema ve fotoğrafla ilgileniyorum. Amatör kısa film, klip falan çektik. Ancak hiç para kazanmadım. Düğün fotoğrafçılığında fena para yokmuş. Yazın düğün fotoğrafı çekmek istiyorum. Sadece dış çekim denen fotoğrafları çekicem. Ancak uzun vadede pek para kazandırmaz gibi geliyor. Yani 10 yıl önce sadece meraklısı ilgileniyorken bugün instagram ve YouTube sayesinde birçok insan daha çok haşır neşir bu işlerle. Eskiden çok pahalıyken bugün 3 bin liraya 5d mark II alıp film bile çekebilirsiniz. Yapılan şey de belli pozları çekip hazır presetleri yapıştırıp geçmek. Bu yüzden piyasa düşer gibi ve insanların çok para ödemeleri garip geliyor. Ancak çok talep var.

Iphoneda bile raw görüntünün çekilebildiği, 2 diyaframın olduğu bir dünyada düğün fotoğrafçılığının ömrü çok olmaz gibi geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Düğün fotoğrafı çektirdiniz mi? Ne kadar ödediniz? Fiyatı ne olmalı sizce? Aklımda sadece dış çekim yapmak var. Şu bir büyük iki küçük albüm + poster olandan. Stüdyo açmayı vs. düşünmüyorum.
0
black mamba
(01.04.21)
Düğün fotoğrafı çeken çok var ama hepsi iyi değil ki. İyiler aradan sıyrılıyor bence. İyi parayı da onlar kazanıyor. Biz @helloesraozcan a çektirdik. 3 sene oldu fiyatı hatırlamıyorum ama 3bin kare verdi bize. Hepsi birbirinden güzeldi. Aralarından seçip de albüm yaptıramadık.
0
suicides underground
(01.04.21)
Bu işin içinden biri olarak bence yanlış düşünüyorsunuz. İnsanlar sizden kaliteli işin yanında bir de hizmet alıyorlar. Piyasa da değişiyor elbet eskiden sadece fotoğraf ve albüm varken şimdi düğün hikayesi var. Yarın başka bir şeye evrilecektir illaki, ama bence kısa vadede bitmez. Tavsiyem düğün hikayesi çekin. İnsanlar kaliteden anlamıyor ne şekilde hava atacaklarını düşünüyorlar sadece. Anı odaklı çekim yapıp müşteriye veriyoruz bakmıyorlar bile, ama 1 dklik Instagram filmi için ölüyorlar. Ama 10 sene sonra kimse hikayeye bakmayacak bilmiyorlar
0
olaylar olaylar
(01.04.21)
10 yıl önce olsa bir video çekmek zordu. Türkçe kaynak bile yoktu. Bugün instagram için video çekilcek olsa iPhone yeter bence. 10-15 yıl sonra dslr'lar bile gereksiz olabilir. Bu yüzden bir türlü oturtamadım. Ama çok talep var. Belki burada satılan fırsat maliyeti olabilir. Sonuçta herkes oturup bunlarla uğraşmak istemeyebilir.
0
🌸black mamba
(01.04.21)
çevren varsa, tanınıyorsan bu işten güzel para kazanırsın. 1500-2000. liradan aşağı değil dış çekimler. sadece birkaç plato ile falan anlaşıp portfolyo yapman lazım. düğün ve evlilikle ilgili her şeyde inanılmaz temiz söğüşlemelik para var, yeter ki çevreniz ve kadınları ikna kabiliyetiniz olsun.

buradaki konu foto çektirmek değil utilitaryen düşünme. konu tamamen özel fotoğraf çektirmek. olmazsa olmaz bir şey şu an.
0
roket adam
(01.04.21)
Onemli olan "iyi" olmak degil ki, cevre yapmak ve yirtik olmak. Ulkemiz sartlarinda dugun sahiplerinin fotograf sanatindan anladigini ve fotografciyi ona gore sectigini dusunmuyorsun sanirim.

Bu isi yapmak icin cok basit bir seviyede fotograf cekebilmek yeterli, esas konu pazarlama, sosyal medya, gelinlerin tatlı telaşı kafasindaki trendleri takip etmeye gonullu olmak vs.
0
hot potato
(01.04.21)
(6)

sadece fon perde takan, tül kullanmayanlar var mı

roket adam
bu formatta bir dairemiz var, yüksek ve sürekli aşırı güneş alan bir daire. (foto temsili, dekorasyon vs böyle değil bizde) perdeyi sadece gece yatarken kapatıyoruz, onun dışında perde sürekli açık oluyor.stor istemiyor, sadece fon perde takmayı düşünüyoruz. tül de kullanmamayı düşündük ama emin ola
bu formatta bir dairemiz var, yüksek ve sürekli aşırı güneş alan bir daire. (foto temsili, dekorasyon vs böyle değil bizde) perdeyi sadece gece yatarken kapatıyoruz, onun dışında perde sürekli açık oluyor.

stor istemiyor, sadece fon perde takmayı düşünüyoruz. tül de kullanmamayı düşündük ama emin olamadık. zaten tül aşırı güneşte yanar falan diyenler var. ne düşünüyorsunuz, sadece fon perde ile yaşayan insanlar var mıdır?
0
roket adam
(01.04.21)
aşırı güneşte tül yanar mı?? hiç duymadım.

yani eğer gündüz dışarıdan içerisinin görünmemesi gibi bir derdiniz yoksa kullanmayabilirsiniz ama gündüz güneş geliyor diye fonla camları kapatırsanız ışık kesilir, boğucu olur. bana pek mantıklı gelmedi. çok açık renk olmayan bir tül daha iyi olur bence. ayrıca tül + perde daha estetik durur.
0
elorelia
(01.04.21)
Bizim de böyle sadece perde kullanıyoruz. Zaten yüksek kattayız perde de öylesine duruyor. Bu arada sanırım tülün kalitesiyle ilgili annemin evde tüller yandı mesela.
0
suicides underground
(01.04.21)
Olur. Yeni gelin gibi üç tip perde kullanmak normalleştirilmiş artık. Ne isterseniz onu takın. Kim ne diyebilir ki?
0
ruhen hastayim ben
(01.04.21)
Ben tam tersi sadece tülle tamamlardım dekorasyonu. Diyorsunuz ki perdeyi sadece gece yatarken kapatıyoruz. O zaman kalın bir tül alın bitsin gitsin. Fon perde dediğiniz zaten güneş ışığını kesmek için kullanılmayacaksa bence görsel olarak pek işe yaramayan bir şey.
Tülün yandığını da ilk defa duyuyorum. Ben keten tipli bir tül kullanıyorum. Neredeyse 20 sene olacak.
0
SiyamkedisiZorro
(01.04.21)
Beyaz güneşlik perde artı tül artı fon perde kullanmak bence de anlamsız ama tül + fon daha şık. İşlemeli süslü şekilli değil ama sade zarif ve gerektiğinde güneş ışığını biraz yumuşatacak bir tül kullansanız güzel olur.
0
kobuzchu kiz
(01.04.21)
store istemiyoruz dediniz ama ben yine de biraz farklı diye şöyle bir şey önermek istiyorum, fikir olması için; www.google.com

tül yanar elbette, sararır yani. bir de, modelinden modeline değişebilir ama demode geliyor bana. sadece fon perde ise bence örgüt evi gibi olur. en iyi ihtimalle öğrenci evi.
0
not sure if serious
(01.04.21)
(5)

Kadın tişört, peki hangi marka?

EasyTiger
Merhaba,Tercihen pamuklu ve kolları kısa tişört arıyorum, önereceğiniz marka nedir? İnternetten olsa da olur.Teşekkürleredit : kendi duyuruma yanıt vermeme rağmen, sitede gözükmüyor.eklemeyi atladım. bisiklet yaka ve neşeli veya desenli bir şey olması artı olur. basic'te eksik yok gibi de.
Merhaba,

Tercihen pamuklu ve kolları kısa tişört arıyorum, önereceğiniz marka nedir? İnternetten olsa da olur.

Teşekkürler

edit : kendi duyuruma yanıt vermeme rağmen, sitede gözükmüyor.

eklemeyi atladım. bisiklet yaka ve neşeli veya desenli bir şey olması artı olur. basic'te eksik yok gibi de.
0
EasyTiger
(01.04.21)
Oxxo
0
suicides underground
(01.04.21)
Mavi
0
kuehles blondes
(01.04.21)
mavi.
adidasın tişörtleri de çok iyi o kadar kullandım yeni gibi ve rahat.
0
perfectlysplendid
(01.04.21)
Neşeli bir baskı istiyorsanız durmayın Mudo’ya bakın:)
0
suicides underground
(01.04.21)
mudo

mavi çok kalitesiz üretiyor artık.
kaliteli değil ama havalı pull and bear falan diyorum.
0
rewlack
(01.04.21)
(6)

Thy kirdigi bavulumun parasini vermiyor

kuehles blondes
Selam, daha 2 hafta once aldigim bavulumu THY yer hizmetleri daha ilk kullanisimda kirmayi becermis. Benim kolum sakat oldugundan kendim tasimadim ve bavul ayakta dururken kirik belli olmuyor zaten. Neyse bana demisler ki, “havalimaninda rapor tutturmadiginiz icin bir sey odemeyecegiz” Kardesim ben
Selam, daha 2 hafta once aldigim bavulumu THY yer hizmetleri daha ilk kullanisimda kirmayi becermis.

Benim kolum sakat oldugundan kendim tasimadim ve bavul ayakta dururken kirik belli olmuyor zaten. Neyse bana demisler ki, “havalimaninda rapor tutturmadiginiz icin bir sey odemeyecegiz”

Kardesim ben onu havalimaninda gormedim ki??
Cok sinirliyim, 85€ vermistim, daha 2 haft once ya. Boyle bir sey basiniza geldi mi? Siz ne yaptiniz?
0
kuehles blondes
(30.03.21)
O an gormedim cunku ayakta durunca bavul gozukmuyor.
O zaman internetten alinan her sey icin ya da hasarli cikan her sey bu sekilde davransin satici?

Daha geldiginde boyasi siyahlasmisti da neyse boyasina olmus demistim.
0
🌸kuehles blondes
(30.03.21)
Direk havaalaninda rapor ettirmezsen odemiyorlar, bavulu alir almaz goturmen lazim.
Bu diger havayollarinda da boyle. Bir iki tane pahali bavulumu kirdilar o yuzden sert bavul kullanmiyorum artik.

Hatta basimiza soyle bir olay geldi, Lufthansa bizim cocugun bebek arabasini parcaladi, Turkiye'ye indik bana bir numara verdiler bunu arayip raport edin dediler. Aradim, bana dedikleri su, arabanin faturasini kirildigini gosteren fotograflarla beraber 1 ay icinde almanya'da bir adrese mektup atiyorsun, onlar da sana cek yolluyorlar. Arkadasim zaten tatile gelmisim 4-5 haftaligina, yanimda fatura ne gezer. Bir de fotograf cekecez, onu print edecez, almanya'da bir adrese yollayacaz ohoo..Yapmayacagini biliyorlar..

Ozetle, bu zarar goren esya icin para alma olayi baya sikintili, soguk su diyorum.
0
cooperr
(30.03.21)
evet havaalanında rapor tutturmanız gerekiyordu. genel prosedür bu şekilde. ben rapor tutturup hemen orada yeni bavul almıştım zamanında, atatürk havalimanında içi 0 km güzel bavul dolu bir oda vardı hemen yenisini verdilerdi sus payı olarak :)

bu arada thy'den kimse bavulunuza dokunmuyor bile, yer hizmetleriyle alakalı bir konu bu.

o yüzden bavul geldiğinde sağına soluna bakmanız lazım. uçak yolculuğunda olur öyle şeyler, tecrübe olmuş.
0
roket adam
(30.03.21)
Malesef havaalanında rapor olmadan ödemiyorlar. Sunexpress ile 2 yıl süren bir mahkememiz oldu kırık bavul için. Baya uğraştırdı
0
suicides underground
(31.03.21)
başka yerde kırık bavulla havalimanında raporlayınca bile veriliyor
0
ShadowOfMoon
(31.03.21)
Benim ilk y.disi deneyimimde olmustu, 8 yil once falan, ben bavul ureticisi ile irtibata gecmistim direk (it luggage) (havalimaninda bavul raporu tutuldugunu dahi bilmiyordum) kirigin resmini, faturasini, garantisini yollamistim it luggage'a, 10 yil garantisi vardi, bana katalog gibi bir seyler yolladilar burdan secin istediginizi dediler, sonra adresime sectigim bavulu yollamislardi ucretsiz, bavulu tr'den almistim, it luggagein ingilterede imis merkezi zaten onun da avantaji oldu sanirim ingilteredeydim cunku. Sonra o bavulun tekerlegi de kirildi 2 yil sonra, ama bu sefer havalimaninda rapor doldurmustum hava limani bana dandik bavul teklif etmisti sanirim ya da ucretini sunmustu ben kabul etmedim gene itluggage'a basvurudm ayni yoldan yeni bir bavul daha yolladilar. It luggage reklami gibi oldu ama yalanim varsa ne olayim:)
0
neverletyougodown
(31.03.21)
(18)

çirkin tanıdık bebeği

Tochinoshin
Nasıl seviyoruz bu bebeği?Kuzenimin çocuğu gördüğüm en çirkin bebeklerden biri. Kucağıma falan almayı geçtim yüzüne bakınca istemsiz şekilde yüzüm düşüyor, gülümseyemiyorum bile. Bana sevdirmeye çalışıyorlar da maşallah'tan başka bir şey diyemiyorum. "Çok tatlı ehehe" gibi şeyler yemin ederim söyley
Nasıl seviyoruz bu bebeği?

Kuzenimin çocuğu gördüğüm en çirkin bebeklerden biri. Kucağıma falan almayı geçtim yüzüne bakınca istemsiz şekilde yüzüm düşüyor, gülümseyemiyorum bile. Bana sevdirmeye çalışıyorlar da maşallah'tan başka bir şey diyemiyorum. "Çok tatlı ehehe" gibi şeyler yemin ederim söyleyemiyorum.

Nasıl kurtulabilirim bu gerilim anlarından?
0
Tochinoshin
(30.03.21)
yaa yazık :D zaten büyüyünce zor bi hayatı olacak garibe bi de sen mi vuracaksın...
0
theseachange
(30.03.21)
bir bebek ne kadar çirkin olabilir ki? :)) yüzü itici geldiyse ellerini ayaklarını filan sev. eli ayağının çirkin olma ihtimali yok her türlü sevilir :)
0
kaptan maydanoz
(30.03.21)
Ben de bir bebek ne kadar çirkin olabilir ki dedim duyuruyu görünce. Bunun altında bilinçaltı bir sebep yatıyor olabilir.
0
turkce konusan uzayli
(30.03.21)
yeni dogan zaten cirkin sifatsiz bir sey olur azicik ele avuca geldiginde yuzu toplaninca ayparcasi oluyorlar. bebis kac aylik? tahminim 0-4 aylik arasi bir seydir.
0
turbo sadık
(30.03.21)
bebeklerin geneli güzel değil ki zaten. genel olarak baya sıfatsızlar birkaç yaşına kadar.
0
roket adam
(30.03.21)
ahaha sanırım büyük kulaklı ve esmer bir bebek. yapacak bir şey yok, ehehe ne tatlı şeysin sen ya diyip geçmek gerek.
0
makarnavodka
(30.03.21)
Hahah o kadar iyi anlıyorum ki sizi :D Ben de bebekleri hatta genel olarak çocukları asla sevimli bulamıyorum ve bebeklerle göz göze gelmekten bile rahatsız oluyorum. Gerçekten saçma bir şekilde bir bebekle aynı ortamda olmak inanılmaz geriyor beni.

Yakın çevrem zaten sevmediğimi biliyor. Bebeği olan arkadaşlarım bile bebekleriyle ilgili bir şey anlatırken “sen sevmezsin zaten ama” falan diye başlıyorlar. Tanımadığım biriyse de annesinin dediği şeylere zorla gülmeye çalışarak “hmm evet” falan diyebiliyorum en fazla. Ağzımdan “çok tatlı” gibi bir şey mümkün değil çıkamıyor. Ve geçerli sayılabilecek bir yalan olarak da çok küçük bebeklere yanlış bir şey yapmaktan korktuğum için dokunamadığımı falan söylüyorum pek tanımadığım insanlara. Kimse zorla sevdirmeye çalışmıyor böyle olunca. Tavsiye ederim :D
0
ms brownstone
(30.03.21)
herkesin başına gelebiliyor, hakkında seinfeld bölümü bile var:) doğal karşılayın.
www.youtube.com
0
engelbert humperdinck
(30.03.21)
Yaa çirkin bebekler de tatlı. Hiçbir şeyden haberi yok öyle çirkin çirkin duruyor. Günah zaten hayat zor olacak. Çirkin bebeklere karşı değişik bir şevkat ve sempati duyuyorum.
0
cilekli krep
(30.03.21)
"Ahaha tipe bak ya" diyerek sevin. Yalan da değil hem asdfsf.
0
inawen
(30.03.21)
ben de çok gıcık oluyorum ve bebeklerin geneli güzel değil... hele böyle aynı babası aynı annesi olan suratsız bebekler.... ya da memleketini yüzünden anlayacağın çocuklar of.....
ben cok anlamıyorum çocuk bebek şeyinden ya ehe de geç. gerilme o kadar. bir de o çocuğun masumiyetini falan düşünmeye çalış sonuçta herhangi bir tercih hakkı olmadan YAZIK birilerinin zevkine kurban gelmiş bu dunyaya o sikik genleri yaşatmaya. acımayı dene dgkdgkj
0
ala09
(30.03.21)
kaç aylık. 5 ayı geçince tatlılaşıyorlar.
0
xrated
(30.03.21)
3 aylık bebek. Hiç sanmıyorum tatlılaşacağını maalesef
0
🌸Tochinoshin
(31.03.21)
Ben bebek tutamıyorum çok narinler bişey olucak diye korkuyorum diyip kucağıma falan almıyorum ben. Ayrıca pandemide ne bebek sevmesi? Kuzenimin geçen Nisan’da bebeği oldu hala görmedim. Üstelik çok yakın oturuyoruz.
0
suicides underground
(31.03.21)
Büyük konuşmak istemiyorum ama sizi çok iyi anlıyorum. Tipe bak vs diyebilirsiniz.
0
Hallegadola
(31.03.21)
Hahaha alakasız olucak biraz ama annemin tarafında nazar değmesin diye bebekler çirkin diyerek sevilirmiş. Bana da gelen herkes çirkin çirkin dediği için babam çok sinirlenip kavga ediyormuş :D

Ben normalde de çocuk sevmediğim için her bebeğe tipe bak, ne kadar masum, minnoş falan diyorum.
0
jazzabel
(31.03.21)
Allah gozlerine bir perde mi indirdi nedir?

Abim, kendi kizini "cirkinim" diye sevdi dogdugunda. Hatta bayagi uzun bir sure de devam etti, bebek anlasa da anlamasa da soylenen sozun onemi vardir, yapma etme dedik. Bizim ailede de herkes, bayagi cirkin oldugunu kabul etmisti bebegin. Anne icin cok hos bir durum olmayabilir tabii...

Onlari gercege davet edin.
0
buf-e kür
(31.03.21)
Hahaha,
Büyük kızım ilk doğduğunda biraz zayıfçıktı, kaşları ortadan birleşikti. Biz yine bayıla bayıla seviyorduk da kuzenimin eşi bir gün severken "büyüyünce güzelleşir, merak etme. Bizim bir kuzen vardı..." diye başlayınca çevreden çok da güzel görülmediğini anlamıştık.
Kızım şimdi genç kız ve hakikaten çok güzel bir kız. Okul tanıtımlarında filan teklif alıyor her defasında, o derece.

Siz de güzelliğe değil sevimliliğe verin kendinizi. İlla ki melek gibi gülümsüyordur, şapşiktir filan.
0
SiyamkedisiZorro
(31.03.21)
(1)

istanbul kitapçı

rofwts
ankaradaki dost kitabevi kadar büyük ve kapsamlı bir kitabevi arıyorum.nerede bulurum acaba istanbulda?şimdiden teşekkürler
ankaradaki dost kitabevi kadar büyük ve kapsamlı bir kitabevi arıyorum.nerede bulurum acaba istanbulda?

şimdiden teşekkürler
0
rofwts
(30.03.21)
Bağdat Caddesi’ne Penguen açıldı Dost kadar olmasa da baya büyük.
0
suicides underground
(30.03.21)
(11)

Covid-19 Hastalık Süreci

atom karincanin torunu
Merhaba,Geçen hafta bugün Anne ve Babamın testleri pozitif çıktı, perşembe günü babamın artan öksürük ve istifraları sebebiyle hastanede odaya aldılar.Maalesef ikisi de daha iyiye gidiyormuş gibi gelmiyor, annem hala kendi kendine nefes alabiliyor hafif iyi gibi ama babamı bugün annemin tanımıyla ba
Merhaba,

Geçen hafta bugün Anne ve Babamın testleri pozitif çıktı, perşembe günü babamın artan öksürük ve istifraları sebebiyle hastanede odaya aldılar.

Maalesef ikisi de daha iyiye gidiyormuş gibi gelmiyor, annem hala kendi kendine nefes alabiliyor hafif iyi gibi ama babamı bugün annemin tanımıyla basınçlı hava veren bir makineye bağlamışlar, kandaki oksijen azmış.

Yani testten önceki günleri de düşünürsek 10 günden fazla süredir pozitif olup bu halde olmaları çok korkutuyor, zannediyorum babam için bir sonraki adım yoğun bakım olacak. Uzakta olduğum için daha gitmedim yarın gideceğim ama görme şansım da yok biliyorum, bu noktada ne kadar umutlu olmalıyım?
0
atom karincanin torunu
(30.03.21)
öncelikle geçmiş olsun.

bu pislik ortaya çıkalı, 1 senenin üzerinde zaman oldu ve doktorlar artık ne yapmaları gerektiğini daha iyi biliyorlar. hangi tedaviler daha iyi sonuç veriyor, daha iyi biliniyor. bu sebeple umudunuzu kaybedecek bir şey yok. kısa sürede iyileşeceklerdir. hastalık herkeste aynı seyretmiyor.

allah annenize babanıza uzun ömür versin.
0
co2s2
(30.03.21)
Kuzenimin kayınpederi 65 yaşında. Pandeminin başında korona oldu hastaneye yatırıp entübe ettiler. 17 gün entübe kaldı. Şimdi iyileşti, çok iyi. İyileşeceğine inanın, umudunuzu kaybetmeyin lütfen. İnşallah iyileşecek sizin de anneniz ve babanız.
0
matilda
(30.03.21)
İyileşeceklerine inanın. Daha uzun süreler entübe kalıp iyileşen bir sürü insan var. Bunlardan biri benim kuzenim mesela. Umudu kesiyorduk açıkçası ama şu an çok şükür sapasağlam. Moralinizi yüksek tutmaya çalışın tabi söylemesi kolay biliyorum ama lütfen iyileşeceklerine inanın. İkisi için de dua edeceğim.
0
suicides underground
(30.03.21)
Entübe olması da problem olmayabilir. Önemli olan moral. Anneniz görebiliyorsa onun iyiye gittiğine yönelik cümleler kursunlar. Olumlu düşünün. Geçmiş oslun.
0
denizmaniaherif
(30.03.21)
babam da kandaki oksijen düştüğü için hastanede tedavi gördü, iki gece kaldı.

annem ondan önce olmuştu ve kolay atlattı. babamınki çok uzun sürdü yanlış hatırlamıyorsam 7. gün hala en ufak bir iyileşme belirtisi göstermediği için hastaneye götürmek istedik. (testten sonra 7. gün, annem ondan 3 gün önce belirti göstermeye başlamıştı)


öncesinde oksimetre ile ölçüm yapmıştık, çıkan değer kötüydü. nefesi de kötüydü. gittiğimizde birkaç doktor ciğerleri çok kötü dedi. (laaapss diye de insanın suratına söylüyorlar böyle şeyleri) ama çok şükür iyileşti, inşallah sizin babanız da hızlıca iyileşir. umudunuzu kaybetmeyin.
0
ofelia
(30.03.21)
Cevaplarınız için teşekkür ederim maalesef yapım umutsuzluğa yatkın ve saatlerdir ruh gibiyim. Umuyorum sapa sağlam iyileşecekler.
0
🌸atom karincanin torunu
(30.03.21)
78 yasindaki anneannem, 68 yasindaki tanidigim, 80 yasinda cok sevdigim bir hocam atlattilar bu illeti. Bu saydiklarimin hepsinde kronik rahatsizliklar da vardi tabii ki... Kotu dusunmeyin, artik doktorlar da ne yapacaklarini cok iyi biliyorlar virusu iyi taniyorlar ve ileri yastaki hastalarda ilk zamanlara gore cok cok daha basarililar. Sizin babaniz ve anneniz de atlatacaktir. Kendinizi hirpalamayin, iyi dusunun! :)
0
invictae
(30.03.21)
umudunuzu kaybetmeyin. en en kotu yogun bakim olsa bile oradan cikan da cok kisi var. hem belki bu makina ile ona bile gerek kalmaz. cok gecmis olsun
0
oscar
(31.03.21)
Merhaba, buraya yazmaya elim varmadı ama bir kaç arkadaş mesajla sormuş, geçtiğimiz cuma maalesef babamı kaybettik. Merak edenler için babam 62 yaşındaydı.
0
🌸atom karincanin torunu
(07.04.21)
Mekanı cennet olsun babanızın. Yattığı yer incitmesin. Çok üzüldüm, başınız sağolsun.
0
latchet
(07.04.21)
Başınız sağolsun ben de 5 ay önce coronadan babamı kaybettim. kabus gibi günler.. bitmedi. bitmiyor.
0
denizmaniaherif
(08.04.21)
(2)

Maskeli kediler daha mı zeki oluyorlar

mezarkabul
Böyle bir Bilgi okumuştum zamanında ama bulamıyorum şimdi. Bilgi sahibi olan var mı bu konuda
Böyle bir Bilgi okumuştum zamanında ama bulamıyorum şimdi. Bilgi sahibi olan var mı bu konuda
0
mezarkabul
(30.03.21)
Neden daha zeki olsunlar ki? Bu arada benim oğlan da maskeli ve zihinsel özürlü:( takip edeyim burayı bakalım belki bilen biri çıkar.
0
suicides underground
(30.03.21)
Hatırlamıyorum nedenini ama bilimsel bir makalede okudum diye kalmış aklımda
0
🌸mezarkabul
(30.03.21)
(15)

Hayvanat Bahçesine ve Milli parklara karşı mısınız

aretwoane
Doğada ölebilecek çoğu canlı sağlık kontrolü vb olarak daha iyi yaşam standartlarında yaşıyor belki özgür değiller ama hayvanat bahçesinde bakımları yeme içme vb karşılanıor o bakımdan ben destekliyorum ya siz ne düşünüyorsunuz?
Doğada ölebilecek çoğu canlı sağlık kontrolü vb olarak daha iyi yaşam standartlarında yaşıyor belki özgür değiller ama hayvanat bahçesinde bakımları yeme içme vb karşılanıor o bakımdan ben destekliyorum ya siz ne düşünüyorsunuz?
0
aretwoane
(30.03.21)
nesli tükenmeye karşı koruma altına alınanlar haricinde her türlüsüne karşıyım.
0
eeb
(30.03.21)
Ben komple sisteme karşıyım. Para verip nadir hayvan avlayan Amerikalıya özel izin veren bakanlık aynı hayvanı hayvanat bahçesine kapatınca mı iyi oluyor, sorarım size.
0
prole
(30.03.21)
Hayvanat bahçesi derken hangilerini kastediyoruz? Mesela black jaguar white tiger var onlar koruyor. Bir de bizim avmlerde hapsedilenler var..
0
suicides underground
(30.03.21)
Değilim.
Benim çocuğumun hatta benim de zurafayi, aslanı, zebrayi, gergedani filan görüp tanıyabilecegi tek yer. Böylelikle hayvan sevgisi bile kazanılabilir.
Tabiki hiç bir eziyet görmeyeceğini ve doğal ortamına en yakın şekilde yaşayabileceğini varsayarsak.
0
etna
(30.03.21)
Herhangi bir hayvanı doğal ortamından başka bir bölgeye transfer etmenin bir gerekçesi olamaz

Doğada ölen bir canlı başka bir canlının yaşamasını sağlıyor, müdahale olmadan dünya kendi dengesini buluyor
0
freebird5406_2
(30.03.21)
Hayvanat bahçelerine karşıyım, özellikle "ay çocuklarımız hayvanlarla tanışıyor" diyenlere özellikle uyuzum. Çocukken zürafayla tanışınca bir şey olacak sanki. (Ben yazarken yoktu ama yukarıda denmiş, üzgünüm.)
Milli parklar konusunda ne var bilmiyorum, normal bir doğal ortamın inşaattan vs. korunması değil mi?
0
whoosie
(30.03.21)
Karşıyım. Özellikle Türkiye'deki gibi hayvanları ufacık alanlara kapatan, hayvanı yaşadığı iklimden koparan hayvanat bahçelerine, akvaryumlara vs karşıyım. Doğal yaşam alanı erafında düzenlenen ve hayvanları uzaktan gözlemeyi sağlayan, kocaman arazilere kurulu parklar yapılır, turist olarak gidip izleriz, o ok.

Ayrıca zürafayı fili görünce ne oluyor +1 Belgesel izleyin.

Ayrıca neye göre "daha iyi"? Hayvanların doğal ortamına ve doğal seleksiyona müdahalenin iyi olduğunu düşünmüyorum. (Panda gibi tehlike altında olan türler dışında.)
0
kobuzchu kiz
(30.03.21)
Fillerin zürafalarin yavrusu hayatında bir kez insan gorsun diye beni yillar boyu küçücük bir kafese kapattıklarini dusunuyorum ve evet karsiyim. Evde kocaman televizyon, doğal ortaminda binbir cesit açıdan çekilmiş hayvanlarin belgeselleri var, çocuğum oradan cok daha ayrıntılı tanışabilir hayvanlarla.
0
instant crush
(30.03.21)
tabii ki karşıyım.
bir şeyi sevmek için illa onu yakından görmek gerekmiyor. kaldı ki, hayvanat bahçesine giden bir çocuk hayvan sevgisini değil, başka bir canlıyı kendi keyfi-isteği için esaret altında tutmanın normal olduğunu - o an fakında olmasa da-öğrenir.
bir kutup ayısının, yazları 40 derece geçen bir yerde, duvarlarında buzul resimleri olan klimalı bir odaya kapatılmasının;
uçsuz bucaksız okyanusta yüzmesi gereken bir yunusun bir akvaryuma-su tankına hapsedilmesinin;
ormanlar kralı aslanın sürekli sakinleştirici ilaçlarla bir yavru kediye dönüştürülmesinin savunulacak bir tarafını görmüyorum ben.
önüne iki tane cılız ağaç dikilmiş zürafanın, maymunun kendini doğal ortamında sanacak kadar akılsız-içgüdüsüz olduğunu sanmıyorsunuzdur umarım.

böyle ortamlar ancak koruma altına alınması gereken türler ya da rehabilitasyona ihtiyacı olan, doğada yaşayamayacak durumda, sakat, travmalı vs canlılar için kabul edilebilir yerler.
0
treize
(30.03.21)
hayvanat bahçesine kesinlikle karşıyım, hayatımda bir kere gittim gerçek manada moralimiz bozuldu hayvanları görünce. milli park tartışılır, milli parklar olmasa epey bir yeşil alan otel olurdu ülkemizde.
0
roket adam
(30.03.21)
Ben karşı değilim.

Hayvanat bahçeleri aslında bir araştırma ve bilim merkezi. Bir sürü veteriner ve biyolog o hayvanlar üzerinde çalışıyor ve araştırma yapıyor, ziyaretçi kısmı para için yapılan bir şey, yoksa asıl amaçları o değil. Ki o da mecburiyetten yani, yoksa "bilim yapılsın" diye kimse cebinden para vermeye gönüllü değil. Kötü koşullar için de aynısı geçerli. İnsanlar para vermezse koşullar kötü olur, bunun çözümü de yasakçılık değil.

Kaldı ki doğada soyu tükenen ama hayvanat bahçelerinde korundukları için çoğaltılıp tekrar doğaya salınan bir sürü hayvan türü var. Hayvanat bahçelerinin kaldırılması bir sürü canlının soyunun tükenmesine yol açacak, pek hayvansever bir tavır değil.
0
plutongezegendegilmi
(30.03.21)
Koruma ve nesli tükenmekte olan hayvan kısmı fasafiso. Afrika'dan vb. bir sürü hayvanı sadece gösteri ve para kazanma amaçlı getiriyorlar. Pandemi'nin bir nedeni de insan hayvan ilişkisinin bozulması. Doğaya bu şekilde müdahale edip, hayvanların yaşam alanlarını daraltıp, onları seyirlik bir malzeme gibi görüp bazı sınırları aşarsanız, bu ilişki size hastalık olarak dönecek.
0
kaset
(30.03.21)
Hayvanların esaret altında tutulduğu yerlere karşıyım. Çoğu hayvanat bahçesi hayvanlara ağır psikolojik şiddet uygulanan yerler ve bunun sonuçlarına ulaşmak zor değil. Bu şekilde çocuğa hayvan sevgisi değil hayvan şiddeti ögretilir zaten. Bunu söylemeye gerek yok bile ama şiddet sadece fiziksel değildir.
0
turkce konusan uzayli
(30.03.21)
Bir canlıyı ömru boyunca bir yere hapsetmek, bir çocuğun görecek olmasıyla izah edilemez. Üstelik hapaedildigi yer de kendi doğasına yüzde yüz aykırı bir yer.

Burada çocuklara öğretilen şey hayvanların hapsedilecegi, hayvan sevgisi değil.
0
howfaristhesky
(30.03.21)
milli park olayina kesinlikle karsi degilim, turkiye gibi bir ulkede betonlasmayi onlemenin yolu mumkun oldugu kadar alani sit alani, milli park, askeri bolge, kutsal bolge falan ilan etmek..

hayvanat bahcesine siddetle karsiyim..
0
cooperr
(30.03.21)
(4)

Özel araç ile hafta sonu şehirler arası seyahat

buttnaked
Başlıktan da anlaşılacağı üzere; son tahlilde kendi aracım ile hafta sonu başka bir ile gitmem mümkün mü?Özel araç yasak ise o tarihe uçak yada otobüs bileti alarak bu saçma yasağı delebilir miyim?
Başlıktan da anlaşılacağı üzere; son tahlilde kendi aracım ile hafta sonu başka bir ile gitmem mümkün mü?
Özel araç yasak ise o tarihe uçak yada otobüs bileti alarak bu saçma yasağı delebilir miyim?
0
buttnaked
(30.03.21)
evet, mümkün. yani uçak ya da otobüsle giderek bu saçma yasağı delmen mümkün.
ancak sadece bilet alıp biletin cebinde arabayla o şehre gitmeye çalışmak riskli.
0
boyleseyolmaz
(30.03.21)
bilet alıp kendi aracımla denemeyeceğim, direkt ilgili araçla seyahat şeklinde demek istedim.
bir kez daha görüyoruz ki akp türkiyesinde alınan kararların salaklık sınırı yok :)
0
🌸buttnaked
(30.03.21)
Bu haftasonu (izin alarak) istanbul’dan çanakkale’ye geldik. Hiç kontrol yoktu.
0
suicides underground
(30.03.21)
o zaman önce izne başvur çıkmazsa al biletini düş yola. kolay gelsin.
benim de havaalanına bırakılmam lazım onu halletmeye çalışıyorum:)
0
boyleseyolmaz
(30.03.21)
(2)

Dubai vizesi

admin
turist olarak dubaiye gidebilir miyiz? vize konusunda net bir bilgiye ulaşamadım. bazı yerlerde türklere vize vermiyor diyor, ama gezmeye giden türklere denk geliyorum.
turist olarak dubaiye gidebilir miyiz?

vize konusunda net bir bilgiye ulaşamadım. bazı yerlerde türklere vize vermiyor diyor, ama gezmeye giden türklere denk geliyorum.
0
admin
(29.03.21)
suicides underground
(29.03.21)
Evet resmi olarak açık şu anda ama uae'nin durum malum, vize vermiyoruz kusura bakmayın diye reddedelerse şaşırmam: www.emirates.com
0
roket adam
(29.03.21)
(7)

El kremi?

büyük engizisyoncu
Gün içinde çok sık suya/deterjana vs temas eden ve doğal olarak elleri sürekli kuruyan, çatlayan biri için önerebileceğiniz bir krem var mıdır?Herkesin bildiği klasik markaların (Arko, Neutrogena vs) birkaç kremini deneyip ama çok da fark göremeyip, 'işte aradığım bu' dedirtecek bir krem aranıyor.Ya
Gün içinde çok sık suya/deterjana vs temas eden ve doğal olarak elleri sürekli kuruyan, çatlayan biri için önerebileceğiniz bir krem var mıdır?

Herkesin bildiği klasik markaların (Arko, Neutrogena vs) birkaç kremini deneyip ama çok da fark göremeyip, 'işte aradığım bu' dedirtecek bir krem aranıyor.

Yalnız zeytinyağı vs önermeyin. Günlük kullanılabilecek, çantada taşınabilecek en uygun şey olan krem lazım.
0
büyük engizisyoncu
(28.03.21)
buff
(28.03.21)
gliserinli krem tavsiye ederim. yumuş yumuş yapıyor. ben avon'dan almıştım onu kullanıyorum.
0
naksidil
(29.03.21)
Eşime eucerin el kremi aldık ayni olaydan, cok memnun ama Türkiye'de bulması zor gibi.
Bundan:
tr.carethy.net
0
logisticsmanager
(29.03.21)
Body shopun kenevirli kremini şiddetle öneriyorum.
0
suicides underground
(29.03.21)
Body shop shea yağlı el kremi
0
giovanne
(29.03.21)
elleri aşırı kuru, nemlendirilmezse bir yere çarpınca kanayan kişi bildiriyor;

bunu çözmenin iki yolu var.
1- body shop hemp el kremi
2- cerave very dry skin el kremi

ikisi de iş görüyor.
bepanten falan hikaye. yara iyileştirme konusnda okey ama nemlendirme konusunda bir işe yaradığı yok.

bir de ben ara ara, ellerime yoğun bir şekilde bu kremlerden birisi sürüp, eldiven giyip yatıyorum. sabaha pammık gibi oluyor.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(29.03.21)
1. bepanten plus antıseptik krem (merhem dııl)

2. homemade aromaterapiden el ovması

bu ıkısı cıddı cok ıyı
0
zenc
(29.03.21)
(2)

İstanbulda merkezi kebapçı

solenkol
Etiler, akatlar veya istinye yeniköye kadar sahil de olabilir. Nerede iyi kebap yiyebiliriz? Alkol olmasa da olur ama açıkhava kısmı olsun .
Etiler, akatlar veya istinye yeniköye kadar sahil de olabilir. Nerede iyi kebap yiyebiliriz? Alkol olmasa da olur ama açıkhava kısmı olsun .
0
solenkol
(26.03.21)
suicides underground
(26.03.21)
-Kebapçı Etiler
-Fiko Ocakbaşı(Yeniköy)
-Tahtasaray (4.levent)
-Tezgah Kebap(Akatlar)
-Develi-Etiler
0
ırene adler
(26.03.21)
(8)

Avize nereden alınır

rewlack
Genellikle ikea veya koçtaştan ev eşyası alan insanlarız.Salon avizesi konusunda ne yazıkki ikis de çok vasat. İkeadakiler fazla düz/basit, salonumuzla uyumsuz veya islandinav kalıyor. Koçtaşta da çok alaturka, pirinç malzemeli sarı sarı metalli avizeler var. Koçtaştaki tekli sarkıtlar falan iyi, on
Genellikle ikea veya koçtaştan ev eşyası alan insanlarız.
Salon avizesi konusunda ne yazıkki ikis de çok vasat. İkeadakiler fazla düz/basit, salonumuzla uyumsuz veya islandinav kalıyor. Koçtaşta da çok alaturka, pirinç malzemeli sarı sarı metalli avizeler var.
Koçtaştaki tekli sarkıtlar falan iyi, onları antreye veya odalara aldık.
Salonu ne yapacağız bilmiyorum. Tek göbek var. Aşırı büyük bir salon değil ama güzel aydınlansın istiyoruz .
0
rewlack
(26.03.21)
Şişhanedeki avizeciler bu konuda baya iyi
0
suicides underground
(26.03.21)
www.erayaydinlatma.com Buradan led avize almıştım 3 farklı ışık rengi olanından, çok memnunuz.
0
synax
(26.03.21)
Libadiye Göztepe köprüsüne inen caddede her tarz aydınlatma var.
Özcam’ı evet M ile bitiyor tavsiye ederim benzerlerinin yarı parasına almıştık hepsi çok tarz avizelerdi.
0
cilekli pasta
(26.03.21)
trendyol ve hepsiburadadan beğenip, üreticisinin mağazasına gittik direkt fabrikadan aldık biz.
0
roket adam
(26.03.21)
şişhane +1
0
xrated
(26.03.21)
Siteler'de var güzel avizeciler.

Ya da ulus güvercin sokak.
0
kibritsuyu
(26.03.21)
Gaziosmanpaşa taraflarında vizeciler çarşısı diye bir yer görmüştüm. kocaman bir alan, avize-ışık sistemleri üzerine yığınla mağaza vardı. modeko nasıl mobilyacılar çarşısıysa, o hesap. isterseniz o tarz bol seçenekli yerlere bakın.
0
lovemyself
(27.03.21)
Libadiye caddesi +1
0
kuehles blondes
(27.03.21)
(3)

Peluş oyuncak yapımı

paraustunualmayanadam
Disenchantment dizisindeki Elfo karakterinin peluşunu yaptırmak istiyorum. Böyle bir hizmet veren firma ya da kişi var mıdır ?
Disenchantment dizisindeki Elfo karakterinin peluşunu yaptırmak istiyorum. Böyle bir hizmet veren firma ya da kişi var mıdır ?
0
paraustunualmayanadam
(26.03.21)
i.pinimg.com

bu fotoğraftaki gibi bir örgü bebek şeklinde yaptırabilirsin bence.
0
reanarchy
(26.03.21)
Yapar mı bilmiyorum ama şöyle bir arkadaş var. @kadempuppets instagram hesabj
0
suicides underground
(26.03.21)
Bu kadin yapabilir. Cok becerikli ya kiskaniyorum :/

instagram.com
0
somethinginthewayshemoves
(27.03.21)
(34)

doğmak üzere olan kızıma isim seçelim mi? :)

jonestown
doğuma 1 hafta falan kaldı ama isime karar veremedik bi türlü, eşim de pes etti bana bıraktı zira çok kararsız biriyim. 2 kedim var onlara bile isim bulamayıp birine oğlum birine kızım dedim düşünün.. seçenekleri yazayım bi anket yapalım dedim. SimayAybeniz (en içime sinen bu ama aydeniz anlarlar ka
doğuma 1 hafta falan kaldı ama isime karar veremedik bi türlü, eşim de pes etti bana bıraktı zira çok kararsız biriyim. 2 kedim var onlara bile isim bulamayıp birine oğlum birine kızım dedim düşünün.. seçenekleri yazayım bi anket yapalım dedim.

Simay
Aybeniz (en içime sinen bu ama aydeniz anlarlar karışır diyenler oldu)
ilke
Miray

farkettiğiniz gibi ay'lı isimleri seviyorum özellikle, farklı az duyulmuş isim önerilerinize de açığım :)
0
jonestown
(25.03.21)
Aylı isimleri seviyorsanız direk ay ismi koyun :) Nisan mesela
Miray daha iyi içlerinde
Ama Yaz koysanız keşke ben çok seviyorum Yaz ismini :)
Sağlıklı ve kolay doğum olur inşallah
0
coca cola
(25.03.21)
Boş ver bizi be :) koy içinden geleni.
Haa ben kızım olsa nagehan koyardım:) soyadıyka kafiyeli olmasını öneririm. Kişiyi çok etkiliyor
0
sonuncu nokta
(25.03.21)
Kızım olsaydı Cemre veya Mevsim düşünüyorduk ama oğlumuz olacak.
0
suicides underground
(25.03.21)
Ceday olsun o zaman :)
0
freebird5406_2
(25.03.21)
Ben bu sıralar Lara ismini çok seviyorum. Hem yurt dışında da kullanılabilir. Bu arada Selay da olabilir ya da Nilay.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(25.03.21)
kişisel sıralamam:
miray
simay
aybeniz.

voleybol takımı kadrosu sayıyor gibi oldum.
aybeniz kızılderili ismi gibi. soluk beniz anlamında.

evet benzersiz ama gereksiz de. neden kız ömrü boyunca adını yanlış söyleyenleri düzeltsin ki? üstelik yurtdışına filan açılacak olursa diğer ikisiyle işi daha kolay olur.
0
filteria
(25.03.21)
sunay
0
cooperr
(25.03.21)
AyCan
0
ankara06
(25.03.21)
Yazdıklarınız içinde Simay.

Umay da düşünebilirsiniz.
0
opucuk baligi
(25.03.21)
Aydan güzel isim, çok da yaygın değil. Bir düşünün.
0
epistemic_regress
(25.03.21)
Aybeniz koyarsaniz ismi hep yanlis yazilir cok sıkıntı yasar. Uzulursunuz. Ayla koyun.
0
matilda
(25.03.21)
İlke ismini çok severim ben. Sağlıkla alırsınız umarım kızınızı kollarınıza :)
0
gmzo
(25.03.21)
aybeniz nedir ya? soluk benizli gibi

ada ismi guzel gibi
aysel
ayla

olabilir ay olsun diyorsaniz
0
exlibris
(25.03.21)
@

ay denilince aklına solukluk mu geliyor yahu herkesin, hiç öyle düşünmemiştim :)
0
🌸jonestown
(25.03.21)
Ayda
0
orient blue
(25.03.21)
meko
(25.03.21)
Aybeniz bence kotu bir isim :/
Soluk benizli kisi gibi.

Miray guzel
Ayla, Aydan, Simay...
0
kuehles blondes
(25.03.21)
Tomris.
0
mezarkabul
(25.03.21)
Aybeniz yerine aysima daha iyi olamaz mı en azından anlamı daha güzel, ayyuzlu demek. Bir de Aylin,Ayda da olabilir.
0
Rh Negatif
(26.03.21)
Miray diye eski sevgilim vardı, o yüzden sempatim diğerlerine kıyasla fazla. Miray +1
0
son feci skilacci
(26.03.21)
Aybeniz koymayin :( aytemiz gibi...
bu yazdiklarinizda en guzeli Miray bence. anlami nedir bilmem ama kulaga hos geliyor.


aydan, ayla gibi isimleri severim ben de. bir de soyisimle olan uyumu da onemli. soyadiniz parlak olsaydi mesela Aydan Parlak, soyadiniz yildiz olsaydi Ayla Yildiz gibi...
0
yoggi
(26.03.21)
miray > simay > ilke
0
deartheodosia
(26.03.21)
Miray ismi, Farsça kökenlidir. Anlam itibariyle ay gibi ışık saçan demektir.
Miray ismi, yumuşak başlılığı, güzel huyu temsil eder.
Miray ismi Kur'an'da geçmemektedir.

Güzel. Oyum Miray'a!
0
new day new life
(26.03.21)
aybeniz bence de aytemiz gibi, biraz talihsiz olabilecek bir isim.

miray da, simay da, ilke de tanıdım.
direkt o kişileri çağrıştırdığı için önyargısız fikir vermem zor ama fonetik olarak bence de içlerinde en iyisi miray.

"ay"lı isim olarak da en sevdiğim "aylin".
aylinler de tatlı olur genelde.
0
blatta hiberna
(26.03.21)
İlke çok güzel. Duru diyecektim.
0
EasyTiger
(26.03.21)
aybeniz'i çok sevdiyseniz ayben koyun. aybeniz gerçekten kötü bir isim.

diğer seçeneklerin tamamı güzel. parantezi yazmadan sorsanız ilk aybeniz'i elerdim.
0
kibritsuyu
(26.03.21)
Aybeniz koymayin demeye geldim. Digerleri guzel isimler.
0
pofudukayi
(26.03.21)
ilay
0
xrated
(26.03.21)
Mayıs
0
FAtE
(26.03.21)
@freebird5406_2 sfadfasd

bunlardan ben ilke yi daha çok begendim
ışık
güneş
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(26.03.21)
Aybeniz koymayın, ayrıca "Simay benim karım lan" Simay güzel isim.

Benim hep tavsiyem iki isim koyun, soy adı ile fonetik olarak uyumlu iki isim koyun.

Allah sağlıklı ve hayırlı bir evlat olmasını nasip etsin .
0
John Bloor
(26.03.21)
İlke. Andımızı getiriyor akıllara. Dolayısıyla çocukluğumuzu da. Ekseriyetle de çocukluk akla gelince pozitif duygu yükleniyor insan.
0
onemoremile
(26.03.21)
aybeniz koymayın.

miray +1
0
contavolta
(26.03.21)
bana göre kızımın ismi en güzel isim :)

deniz
0
lostys
(26.03.21)
(3)

Türk Korku Filmi

mutekebbir
Merhabalar. İzleyeli birkaç yıl oluyor iyi miydi kötü müydü tam hatırlamıyorum ama sanırım çok iyi değildi. Filme dair hatırladığım iki detay Galata taraflarında bir binada geçmesi ve binada merdiven olmaması sadece asansörle geçiş olması (Umarım tam tersi değildi).Teşekkürler.
Merhabalar.
İzleyeli birkaç yıl oluyor iyi miydi kötü müydü tam hatırlamıyorum ama sanırım çok iyi değildi.

Filme dair hatırladığım iki detay Galata taraflarında bir binada geçmesi ve binada merdiven olmaması sadece asansörle geçiş olması (Umarım tam tersi değildi).

Teşekkürler.
0
mutekebbir
(25.03.21)
Asansör (1999) olabilir mi?
www.beyazperde.com
0
ankara06
(25.03.21)
Değil hocam bu kadar eski bir film değildi. Daha günceldi.
0
🌸mutekebbir
(25.03.21)
Ölümlü Dünya’a böyle bir sahne var ama korku filmi değil:( benim de aklıma takıldı şimdi.
0
suicides underground
(25.03.21)
(1)

İlaç kutularında tabletleri tutan şeye deniyor

otonomo
Sb
Sb
0
otonomo
(25.03.21)
Blister
0
suicides underground
(25.03.21)
(2)

Açık açık köpek dövüşlerini anlatan youtuber'ı şikayet!!!

pwyll
arkadaşlar öncelikle ben hayvanları seven biriyim. ancak aktivist değilim. ancak youtube'da denk geldiğim bir videodaki insan görünümlü kişi kangalların bildiğiniz dövüşlerini anlatıyor. bunları bir yere şikayet edecek ya da hesabını soracak hayvansever arkadaşlar görmüş müdür bilmiyorum ancak lütfe
arkadaşlar öncelikle ben hayvanları seven biriyim. ancak aktivist değilim. ancak youtube'da denk geldiğim bir videodaki insan görünümlü kişi kangalların bildiğiniz dövüşlerini anlatıyor. bunları bir yere şikayet edecek ya da hesabını soracak hayvansever arkadaşlar görmüş müdür bilmiyorum ancak lütfen duyarlı arkadaşlar gereğini yapsınlar.
0
pwyll
(24.03.21)
arkadaşımın mahallesinde bir garajda dövüştürülen köpekler için cimer dahil her yere şikayette bulundum. Polis baskın yapsa da hiçbir ceza verilmedi. 5199 malesef sözde bir yasa pratikte kimse sallamıyor. Bu videoyu ihbar etsen bir şey olmaz. 5199’a göre hayvan satışını da herkes yapamıyor ancak ortalık hayvan tüccarları ile dolu.

Not: köpekleri bir gece garaj kapısını kırarak kaçırdık. Güvenli yerlere sahiplendirildiler.
0
suicides underground
(25.03.21)
Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) e yazarsanız çok iyi olur. twitter.com
0
kaset
(25.03.21)
(6)

sigarayı yasaklamak karantinadan daha fazla yaşam kurtarmazmı ?

aslindasorunumpsikolojik
sigara yüzünden türkiyede günde 300 kişi ölüyor.kovid tehlikesi için karantina önlemleri için yapılan mücadele, ödenen bedeller ortada (bence daha fazlasınında yapılmasıda gerekiyor).sadece sigarayı uyuşturucu sınıfına sokmak çok daha kolay bir hareket ve daha fazla yaşam kurtarmazmı ?sigara içmek b
sigara yüzünden türkiyede günde 300 kişi ölüyor.
kovid tehlikesi için karantina önlemleri için yapılan mücadele, ödenen bedeller ortada (bence daha fazlasınında yapılmasıda gerekiyor).
sadece sigarayı uyuşturucu sınıfına sokmak çok daha kolay bir hareket ve daha fazla yaşam kurtarmazmı ?

sigara içmek bireysel özgürlüktür, yada kokain içmekde bireysel özgürlüktür o zaman gibi tartışmalara girmeden sadece matematiksel sonuç açısından haklımıyım sizce ?
0
aslindasorunumpsikolojik
(24.03.21)
sigara yasaklansa kaçak yollar çoğalır. bağımlısı tiryakisi çok. sigara yüzünden kavgalar adam öldürmeler bile çıkabilir.
0
jelly bear
(24.03.21)
kaçak yollar çoğalır, me olduğu belirsiz merdiven altı satış olur, tüm bunlarla birlikte devlet vergi gelirinden de vazgeçmiş olur. yani şuan zararlı da olsa devlet kontrolünde.

sigara hayvan gibi pahalı, bu şekilde bırakan bırakıyor, şahsen sigara 10 lirayı görünce yeter artık diyip içmedim bi daha.
0
rayde
(24.03.21)
Size katılıyorum ancak poşetler 25 kuruş olunca ayaklanan bir halk sigara yasaklanırsa birbirini keser diye düşünüyorum.
0
suicides underground
(24.03.21)
Karantinanın mantıksızlığı/gereksizliği üzerine harika bir tespit olmuş bence.
0
plutongezegendegilmi
(24.03.21)
Karantinanın olayı, sürü bağışıklığına ulaşana kadar hastalığı kontrol altında tutabilmek. Aksi takdirde bir anda bulaş yaşanırsa bütün hastaneler kitlenecek. İtalya'da olduğu gibi. O durumda hem covid hastaları, hem diğerleri tedavi edilemeyecek. Yoğun bakımlara erişim kısıtlanacağından acil müdahale gereken herkes risk altına girecek.

Sigara bunların hiç birine sebep olmuyor. Keşke sigaradan da ölen olmasa, yasaklansa vs ama karşılaştırmanız elmayla armut olmuş biraz.
0
evrim halkasi
(25.03.21)
karantina ile sigaranın ne alakası var? küresel salgın boyutunda bulaşıcı bir hastalık söz konusu ve yayılma hızını yavaşlatmak, bu sayede aşı, tedavi şansı için zaman kazanmak ve sağlık kuruluşlarında yığılmayı önlemek için karantina uygulamaları yapılıyor. sigara ile bunun bağlantısını nasıl kurdun tam olarak?
0
reanarchy
(25.03.21)
(3)

Ameliyatlar durduruldu mu?

ruh i tibbiye
Son vaka artışlarından sonra ameliyatlar durduruldu mu? Durdurma durumlarında özel hastanelerde de (covid yatırmayan) operasyonlar duruyor mu?Sağlıklılar bilenler aydınlatabilir mi?
Son vaka artışlarından sonra ameliyatlar durduruldu mu? Durdurma durumlarında özel hastanelerde de (covid yatırmayan) operasyonlar duruyor mu?

Sağlıklılar bilenler aydınlatabilir mi?
0
ruh i tibbiye
(24.03.21)
Cuma gunune planlanmis (acil statusunde olmayan) bir ameliyatimiz var.
0
invictae
(24.03.21)
pazartesi çok da acil olmayan bir ameliyat oldu yakınımız özel hastanede.
ayrıca annem daha bugün eğitim araştırma hastanelerinden birine (fsm) yatışlı bir tedaviye gitti. geçen sene bu zamanlar covid servisiydi orası gidemiyordu, ama bugün bomboştu diyor. dönüştürme ihtiyacı hissedilmemiş henüz sanırım.
0
rayde
(24.03.21)
Teyzem dün bel fıtığı ameliyatı oldu. Ama üç aydır sıra bekliyordu.
0
suicides underground
(24.03.21)
(6)

amatör denizci sınavı

kondansator
bu sınav öncesinde ufak bir eğitim olduğu söyleniyor. bu eğitim sınav için yeterli olur mu, önden çalışmaya gerek var mı?
bu sınav öncesinde ufak bir eğitim olduğu söyleniyor. bu eğitim sınav için yeterli olur mu, önden çalışmaya gerek var mı?
0
kondansator
(23.03.21)
Önden çalışın bence:) biraz fazla konu var ama gayet basit
0
suicides underground
(23.03.21)
cevapları veriyolar sınavda ama önceden çalışın hep aynı sorular zaten, yerleri değişik sadece
0
rentts
(23.03.21)
Sınavlar açılıyor mu ki?
0
kisa
(23.03.21)
çok basit, yeterli olur.
0
king lizard
(24.03.21)
www.uab.gov.tr

bütün olay bu hocam. eğitim dedikleri de biri çıkıp bu pdf'i perdede sunuyor. önden çalışmak istersen bunu çalış yeterli. bütün sorular bire bir bu dokümandan çıkıyor.

abartılacak bir şey değil yani.
0
kibritsuyu
(24.03.21)
e-posta adresini verirsen sana soruları ve yanıtlarını yollarım.
0
duster
(24.03.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.